Hasret yarasın sarmak için câna danıştım.
Yıldızlara sordum gece asmâna danıştım.
Hem yaz günü, hem kış günü rüzgarla berâber
Kırkbeş senelik hasreti bârâna danıştım.
Gurbette iken çektiğimiz hicre binâen
Fürkat gamı nerden gelir ahzâna danıştım.
Merhem mi bulur böyle marazlar diye baktım
Dün nâfile mecnun gibi hayrâna danıştım.
Duymuş mu haber köyde kalan sevgili yârdan
Şahsen tanıdık hemşeri mihmâna danıştım.
Zihnî niyetim dönmedir İstanbula her gün
Esmâka sorup dalgalı ummâna danıştım.
Hicr kaygısının bir bilinen çaresi yokmuş
Ben dün gece meyhânede sekrâna danıştım.
Asmân = gök Bârân = yağmur
Hicr = ayrılık Binâen = dolayı
Fürkat = ayrılık Ahzân = Kederler
Maraz = hastalık Hayrân = şaşkın
Mihmân = konuk Esmâk = balıklar
Sekrân = sarhoş
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
/ / . . / / . . / / . . / /
Kayıt Tarihi : 15.10.2004 19:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!