Göze alamadığımız beklentiler bütünüdür hasret dediğimiz derin acı.Anlam veremediğim bir çaresizlik şu körpe yüreğimde.Kimi zaman annesinden ayrılan bir çocuğun çığlıkları kadar yürek tırmalarken,kimi zaman bir bayram sevinci yaşatır hasret sonrası kavuşmalar.Eğer varsa vuslat sonunda başlayacak bir hasret; onun vuslatı da hasreti de dağlar yüreğini.Garip bir sancı saplanır sonra en kuytu köşene.Yorgun düşer yüreğin.''Gel artık yar'' demeye bile mecalin kalmaz.Yorulursun bir günlük vuslatlar,bir ömürlük hasrete döndüğü zaman.
Okumayı yeni öğrenen çocukların çabası gibidir hasretler.''YA'' dedikten sonra duraklarsın.Çözemezsin diğer üç harfin birleşimini.Yavuz bir sınavdır hasret.Sabır ister,azim ister.En çok da seni ister yar.Her yerde seni arar.Bebeklerin gülüşünde,aklının bir karış üstünde ve kalbinin,yüreğinin en derinlerinde.Nafile bir arayış,bazen yakarış,bir yalvarış.Sonu olmayan bir arayış..
Sonu gelmeyen betimlemeler bütünüdür.
Bitmeyen bir romandır hasret.Ekinlerin yerle bir olduğu hasat zamanıdır.Avcıdan kaçan bir ceylan,acısını saklamak için kükreyen bir aslandır bazen.Hasret amansız bir hastalık,dermanı bulunmayan bir derttir.Yüreğinde hasret varsa,vuslatı düşünmek nafiledir.
Hatta çölde gezen bir bedevinin suya ihtiyacı kadar hayat meselesidir; yüreğinin yare olan ihtiyacı.Bir o kadar da acıdır ihtiyaçlarının boşa çıkması.
Bazen parası olmadığı için yırtık ayakkabısını naylonla yamayan babanın oğluna duyduğu mahcubiyet kadar yürekler acısıdır.
Hasret..Evet hasret; evladını elleriyle toprağa veren ananın feryadından; dağ gibi duran babanın tüm yelkenlilerini suya batırmasıdır.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.