Tekir'de kurulmuş kara çadırlarına
Meleşip duran kınalı kuzularına
Eriyip de akan buz gibi sularına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Erciyes.
Bir dilim çemenli kuşgömü pastırmana
Gadasını aldığım o güzel mantına
'Norüyon' deyip de sarılan insanına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Kayserim.
Yaylasında koşturup duran atlarına
Havasına, suyuna Uzun Yaylasına
Göklere değmiş Melikgazi kalasına
Hasret kaldım sana, sevgili Pınarbaşı’m.
Çağlayıp gürül gürül akan şelalene
Seni kucaklayıp saran Kayabaşı'na
Eşi benzeri olmayan yeşilliğine
Hasret kaldım sana, ey sevgili Bünyan’ım.
Yemeye doyum olmaz o güzel elmana
Görülmeye değer eşsiz Kapuz başı’na
Ormanına, suyuna, o güzel halına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Yahyalım.
Kıvrılıp ta uzayıp giden yollarına
Ovasına, kırına, kuşuna, kurduna
Aşık Seyrani'nin güzel torunlarına
Hasret kaldım sana, ey sevgili Develim.
Sıra sıra dizili yeşil bağlarına
İnsem oradan Cumhuriyet Meydanı'na
Dönüp baksam Hacılar’ına Talas'ına
Hasret kaldım sana, ey sevgili KAYSERİM...
(Şu Bizim Kayseri Dergisi / İstanbul 2004)
Hasan YükselKayıt Tarihi : 2.5.2006 02:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

BİLEMEM HAVASINDAN MIDIR SUYUNDAN MIDIR ?
TEBRİKLER AĞAM.
SELAM VE DUA İLE.
sayın:Hasan Yüksel çok öz bir anlatım tebrikler.selam ve saygılarımla.
Saygılar...
TÜM YORUMLAR (4)