Güneş geç doğdu, erken battı,
Şu dağları duman, sis bastı
Gece tüm hızıyla geldi bu gün.
Karanlığın rüzgâr rüzgâr savurduğu,
Soğuk bir Amasya akşamı...
Dağ taş, her şey ayrı renk
Aynı tona boyanmıştı.
Yüreğim;
Adı konulamamış bir duygu için,
Kıpır kıpır.
Gökyüzü karanlık.
Gün ışığında yeşerttiğim hayallerimin,
Oyunu sahneleniyor sanki...
Bir yer...
Taa ötelerde, deniz aşırı
Hatta daha da uzak.
Belki hasret yıldızı kadar yakın,
Özlem yıldızı kadar uzak.
Bir ses...
Boğazımda düğüm düğüm,
Sanki her şey o seste saklı.
Ben ise hasret kadar sessiz,
Özlem kadar çığlık, çığlığa...
Bir duygu;
Anlatmak istediğim, ancak anlatamadığım.
Gurbet kadar acı, sensizlik kadar buruk.
Ve... Özlem kadar güzel, hasret kadar yanık...
Bir özlem;
Yüreğimde, anılarımdan kalma öylesine,
Gece kadar gizemli, okyanuslar kadar derin.
Ve... Hasret kadar eski, özlem kadar yeni...
Bir yürek;
Gönül dağının en yüksek tepesinde,
Yavru bir kuş gibi, çırpınan bir yürek.
Hasretim kadar yalnız, hasretim kadar coşkulu,
Ve... Sensiz bir dünya.. Hasretçe...
Ben, hayallerimin rengine vurgunum.
Ben, duygularımın içtenliğine vurgunum.
Yaşadığım anılara, söyleyemediğim duygulara,
Umutla baktığım yarınlara,
Ben, hayallerimin rengine vurgunum.
Ben, hayal bile edemediğim duygularıma vurgunum...
Kayıt Tarihi : 6.2.2009 23:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!