Ne kaldı geriye bir çorak tarla
Yuvarlan içinde dön Hasret emmi.
Enini boyunu ölçerek turla
Baş döner kaybolur yön Hasret emmi.
İyi kötü çoluk çocuk büyüdü
Fukaralık büklüm eder yiğidi.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Veysel'i aratmayan dörtlükler birbirini izlemiş. Dilerim bu güzellikler bize de nasip olur. Diyecek başka soz bulamadım desem doğru söylemiş olurum. Şiirin elleri bırakmasın ellerinizi ki bizlere de Isık saçacak eserler çıksın ortaya. Tam puanımla kutluyorum.
Beğeni ile okuduğum duygu ve anlam yüklü güzel şiirini ve o güzel şair yüreğini tebrik ediyorum .
Şiir ilginç bir şiir.Teknik özelliklerini Hikmet Çiftçi ayrıntılı ele almış.Güzel.Fakat ben bu ''emi'' sözüne takıldım.
''emi'' bizde tamam mı oldu mu gibi anlamlarda kullanılan bir sözcüktür yanılıyor muyum değerli şairim.
Selam ve nuhabbet dileklerimle
Aşık BALKARİ/Orhan BALKARLI
'Aldandık dünyanın anı, şanına.
Çıkar için kıydık kardeş kanına.
Değer mi çul, çaput dünya malına ?
Ahreti değişme dünyaya emi.'
İbretlerle dolu harika şiirinizi tam puanla antolojime alıp, bu dörtlüğü bırakıyorum sevgili kardeşim.Şükrü Topallar
Hasret Emi
Ne kaldı geriye bir çorak tarla
Yuvarlan içinde dön hasret emi.
Enini boyunu ölçerek turla
Baş döner kaybolur yön hasret emi.
İyi kötü çoluk çocuk büyüdü
Fukaralık büklüm eder yiğidi.
Bundan sonra ne yaparsın öğüdü
Kendi ateşinde sön hasret emi.
Bunaldıkça kaçacaksın serine
Düşünceler götürüyor derine.
Geçiyor bir ömür körü körüne
Bir çukur içinde sin hasret emi
Düşe kâbus girer seni uyutmaz
On yılda bir gelen hayal avutmaz.
Uğraşma bu yama yırtığı tutmaz
Şimdi delinecek gön hasret emi.
Kimse görmez yüreğinde nasırı
Toprak örter bedeninde kusuru.
Sedir üstündeki eski hasırı
Kime hibe ettin dün hasret emi.
Kolunu yastık et başını yasla
Isınır mı bu ev kuru nefesle
İstersen dua et hızırı sesle
Umut sıcağında yan hasret emi.
Kış geldi kar yağar işlerin harap
Yırtıldı zeminde ortadan turap
Üstünde çulun yok ayakta çorap
Çıkar mı danadan yün hasret emi.
Bakışından zehir düşer aşına
Sezgini üzülür kıvranışına
Sabır harmanında davranışına
Bilmem ki doğar mı gün hasret emi.
30.11.2011
Yener SEZGİ
***
***
BİR SİTEM ÜZERİNE TEKNİK TAHLİL…
Bir dostuma yaptığım yorumumun sonunda; “Şirin tekniğine girmeyeceğim. Bu yazış şekli, şairin kendine has bir tarz olabilir. Bu, onun zevki ve şiir anlayışı olabilir.” demiştim.
Sonrasında aldığım özel mesajda, arkadaşım şiirini teknik yönden kendileri incelemişler. “Nerede hatam veya eksiğim var?” diye de sitemvari bir ifadeyle sormuşlar.
Ne diyelim. “Amenna…” deriz.
Klasik halk şiiri tarzında yazılacaksa, yani en azından -genel bir ifadeyle- KOŞMA şekline uygun yazılacaksa, edebiyatımızda o kadar çok örnekleri var ki…
Eskilerden ve hatta günümüz şairlerinden kimi isterseniz yazın, size arama motorları istediğiniz şiir türünde pek çok örnek indirecektir sayfalara.
*
Buyurun, size güzel bir örnek.
Aslında Antoloji sayfa yapısı bakımından renkli yazmamıza, yazdıklarımızı istediğimiz şekilde düzenlememize izin verse, her şeyi daha anlaşılır ve görünür yazmak mümkün olacak. Ancak bu sayfaların standart bir kalıbı olduğundan yazdıklarımızı göstererek anlatamıyoruz.
Ben elimden geldiğince şiirin teknik özelliklerini görünür şekilde yazmaya çalışacağım. Belki arkadaşlara örnek olur.
Daha önce değerli İbrahim Etem Ekinci kardeşimizin bir şiirinde bu çalışmayı yapmıştım.
ŞİİRİN ŞEKİL ÖZELLİKLERİ:
a) Şiir koşma tarzında yazılmış bir şiir.
b) 11’li hece ölçüsü kullanılmış. Dizelerde 6 + 5 ve 4 + 4 + 3 durakları görülmekte.
Örnek olması için; 1. dörtlük 6 + 5 duraklı yazılmış
2. dörtlüğün ilk 3 dizesi 4+4+3 duraklı yazılmış.
4. dizeler “….hasret emi” redifi tekrarına bağlı olarak sırasıyla; “…dön, yön, son, sin, gön, dün, yan, yün, gün…. (hasret emi)” şeklinde olmak üzere “ortak uyak –n” olarak uyaklandırılmış. Tek ses benzerliği olduğu için “yarım uyak” diyoruz.
Eğer “o – ö” seslerini benzer ses olarak alırsak kendi aralarında iki ses benzerliğinden dolayı “tam uyak” olurlar.
Yine “yön – gön; dün, yün, gün” kelimelerindeki “…ön ve …ün” sesleri de kendi aralarında iki ses benzerliği olduğundan “Tam uyak” olurlar.
UYAK (KAFİYA) ŞEMASI – DİZİLİŞİ:
1, DÖRTLÜK:
………………………………UYAKLARI………………UAYK DİZİLİŞİ
1 -………………………………. taRLA. . . . . . . . . . . . . a
2- ………………….döN hasret emi . . . . . . . . . . . . .b
3- ………………………………..tuRLA . . . . . . . . . . . . .a
4- …………………..yöN hasret emi . . . . . . . . . . . . b
(1 ve 3. dizelerdeki …..RLA sesleri, iki sesten fazla ses benzerliği olduğundan “ZENGİN UYAK”
2 ve 4. dizelerdeki “hasret emi”ler kelime tekrarı olduklarından “REDİF” ; Şiirin bütünü dikkate alındığında “…..N” sesleri “YARIM UYAK”; ayrıca kendi aralarında “…ÖN” sesleri “TAM UYAK” şeklindedir.
2. DÖRTLÜK:
1- ………………………….. büyüdü . . . . . . . . . . . . c
2- …………………………….. yiğiDi. . . . . . . . . . . . . c
3- …………………………….. öğüDü . . . . . . . . . . . . c
4- …………………söN hasret emi . . . . . . . . . . . . b
(Bu dörtlüğün 1. dizesinde ses bütünlüğü, ses benzerliği ve uyumu olmasına rağmen UYAK KUSURU var. Bu tür kusurlar çok büyük hatalardan sayılmaz.
Büyüdü ] büyü- (mek) – yüklem; -dü zaman eki.
2 ve 3. dizelerdeki “yiğiT ve öğüT” kelimeleri uyaklıdır.
2. dizedeki “yiğit – i” ( t – d değişimi olmuş. Bu ses kelimenin kökünde/aslında yer almakta) Sonrasında gelen “ –i” ektir. Bunun için “REDİF”tir.
3. dizedeki “öğüt-ü (t – d değişimi olmuş. Kelimenin kökü/aslı “öğüt”tür.) Sonrasında gelen “ –i” ikinci dizeyle benzer ektir. Bunun için “REDİF”tir.
Bu iki dizedeki “….T (D)” sesleri uyak sesleridir. Yej ses benzerliği olduğundan ‘YARIM UYAK’tır.
3. DÖRTLÜK:
1- ………………………..seriNe . . . . . . . . d
2- ………………………..deriNe. . . . . . . . d
3- ………………………. körüNe. . . . . . . .d
4- …………… siN hasret emi. . . . . . . . .b
1 ve 2. dizelerdeki uyaklı kelimeler “…..serin-e” ve “…….derin-e” kelimeleridir.
3 dizeyi esas aldığımızda kelime sonlarındaki “-e” sesleri benzer seslerdir ve ‘REDF’tir.
3 dizedeki ortak uyak sesi “….N” sesidir. Yarım uyaktır.
***Burada son dizenin …”N” sesini karıştırmamak gerekir. O şiirin bütününde yukarda açıklanmıştı. Bir de sonrasındaki REDİF benzerliği de yok zaten.***
3. dizede kelimenin kökü “…..kör (-üne) olmasına rağmen, biz şekil özelliği gereği “….körüN-e” deki büyük yazdığımız “N” sesini uyak sesi olarak değerlendirmek durumundayız. Bu da halk şiirimizde var olan basit kusurlardan (kusur bile sayılmaz aslında) biridir. Hiçbir önemi yoktur. Bir kelimenin kökünde/aslında bulunan bir sesle bir ek benzerliği rahatlıkla UYAKLANDIRILIR.
4. dörtlükten itibaren hiçbir uyak kusuru yoktur. Çok doğru ve anlamca da isabetli uyaklar kullanılmış, bu dörtlüklerde.
Uyak sadece uyak olsun diye kullanılmaz. Dörtlüklerde bir düşünce bütünü olması gerekir. Bu bütünü ifade ederken de uyaklandırılacak kelimelerin isabetli ve doğru seçilmiş olması çok önemlidir. Yoksa şiir anlamca değerini kaybeder.
Şiiri sadece uyak veya redifler veya ölçü şiir yapmıyor. Bu ahenk unsurlarının yanında konu bütünlüğü ve konuyu işlerken düşüncelerin sıralanışı da çok önemlidir.
Bir konu işlenirken yan düşüncelerin de belli bir sırada konuyu desteklemesi gerekir.
Yani konudan konuya atlanacaksa o şiirde anlam bütünlüğünden söz edilemez.
Bu şiirde konu, temel düşünce, diğer bir ifadeyle konuyu oluşturan temel unsur “HASRET EMİ” ifadesinin etrafında geliştirilmiş.
Her bir dörtlükte bu ifadeye bağlı olarak bir konu bütünlüğü oluşturulmuş.
Didaktik, öğretici şiir havasında yazılmış. Bir bakıma dörtlüklerde hem hayatın kendi var, yaşanmışlıklar var; hem de nasihatlere yer verilmiş.
Sanırım, şimdilik bu kadar yeter.
Fazlası okuyanı yorar.
Bazı yorumlarda (yorum demek ne derece doğru bilmiyorum) görüş beyanlarında “Yine edebiyat derslerine başladık…” şeklinde imalı sözlere yer verilmekte. Maalesef, halk şiiri tarzında yazdığını sananların yüzde sekseni (belki daha da fazlası) UYAK, REDİF bilmediklerinden yanlış yazıyorlar.
Ben bunlara KENDİ TARZINDA ŞİİR (KLASİK SERBEST ŞİİR) diyorum.
Halk şiirimizi temel alıp, bütün kurallarına aynen uymama şeklinde değerlendirebiliriz.
Bu tür şiirleri; ses uyumuna, ahenge bağlı bir güzellik ve akıcılığı, içten söyleyişin sıcaklığını esas alma, etkili söz söyleme arzusu şeklinde değerlendiriyorum.
Bildiğim halde, çoğu zaman ben dahi bu kalıba girmek istemiyorum. Daha serbeste kaçan, ölçülü şiir yazmayı tercih ediyorum.
Bilmeden doğru yazdığını sananlara diyorum ki:
Türkçede kullanılan eklere ve özelliklerine bir bakın. Ekleri bilmeden REDİF ve UYAK tam yerine oturmaz.
Bizim insanımız sağduyulu olduğundan, ekleri bilmediğini tahmin ettiğim pek çok arkadaş, çok mükemmel şiirler yazabiliyor. Onlar, görebilenler ve neyin ne olabileceğini anlayabilenlerdir.
Yener Bey Kardeşim,
Bu güzel şiirinizi, bu şekilde bir vesile kıldık, anlama ve doğru şiir yazma adına.
Habersiz ve izinsiz bir değerlendirme oldu. Hoşgörünüze inanıyorum.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz, sayfalarımızda göz iziniz olsun efendim.
Tebrik ve takdirlerimle…
Dostça ve sağlıcakla kalın.
05 Aralık 2011
Hikmet ÇİFTÇİ
Bu gün iki güçlü kalemden iki güzel şiir okudum ikisinide çokı beyendim Birsiz Orhan Balkari kardeşimden Şimdide sizin şiiriniz Yener bey gerçekten ozanca olmuş işte şiir dedirtecek şiirlerden biri olmuş 11 hece üzerine kurgulanmış ayak ve uyakları yerli yerinde her kıta ayrı bir güzellikte ayakları yere basan bir şiir Şiir her nekeder Hasret emiye yazılsada Anadolumda yaşayan tüm Hasret emilere gelmiş yüreğin kalemin var olsun değerli kardeşim ..
Dörtlükleriyle katgıda buluna diyer üstatlarımıda saygıyla selamlıyorum..
Acizane bir dörtlükte bizden gelsin ...
Kışın içerisi dar dışarısı kar olur
Yürek yanar sinelerde kor olur
Çoluk çocuk geçinmesi zor olur
Kalmaz ambarlarda un Hasret emi....Şeyrani
Güzel şiirinizde, gerçek bir yaşam öyküsü geldi geçti gözlerimin önünde. 'Kış ayı, dert ayı' diye bir deyiş vardır dilimizde. Hele bir de yoksulluk diz boyu ise. gerçekleri anlatan şiirinizi ve harikalar dökülen yüreğinizi içten kutluyorum.
Tebriklerimle Yener kardeşim,sizi ve tüm katılımcı dostlarınızı kutluyorum
Çorbada bizimde tuzumuz olsun.
selam dua ve saygılarımla
Geçit vermez oldu karlı dağımız
Buza kesti hayat,bahçe bağımız
Koptu dünya ile ,yaşam ağımız
Şimdi şen günleri,an hasret emi
Üstadım, Şiirinizin kalitesine, hecenin güzelliğine, vurguların ve tasvirlerin mükemmeliğine yönelik diyecek hiç bir olumsuz lafım yok. Acıyı harmanlamış, her dem sıcak aş etmişsiniz. Artık her tadına baktığımızda, günlümüze yanmak düşer.
Üstadım, Şiirinizin kalitesine, hecenin güzelliğine, vurguların ve tasvirlerin mükemmeliğine yönelik diyecek hiç bir olumsuz lafım yok. Acıyı harmanlamış, her dem sıcak aş etmişsiniz. Artık her tadına baktığımızda, ağzımıza yanmak düşer.
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta