Hasret Bir Hokka ki Şiiri - Hatice Kübra ...

Hasret bir hokka ki, mürekkebi mihr-ü mahdan,
Yalnızlık bir kelam ki ahuzar -ı mecnundan...
Miras bir kâğıt değil; bir ömrü levh -i nizam.
Vasiyet ise veda, şümul olmuş ebedi cihan...
Bismillahirrahmanirrahim
Ey insanoğlunun, hürmetine yaratıldığı Sevgili...
“Levlake levlak lema halaktul eflak” sırrının kâşifi...
Selam sana Ey Nebi...
Dinliyoruz ötelerden artarak gelen sesi... Özgürlüğün içinde oturduk; hasretin altında gölgeleniyoruz...
Zaman ahir zaman...
Bir davet-i ilahiye var sevdalılara... Burada büyük bir buluşma var...
Ey Can...
Mukaddes emanetin temsilcisi gençleriz... Seneleri, ayları, günleri, ömrü, evi, canları himmetinin altında korunmuş bir mukaddes ümmetin evlatlarıyız...
Ey nevbaharımız...
Borcumuz hep itaatten yana... Sapkınlıkların sardığı benliğimizden kurtulup; asr-ı saadeti yaşamaya and içmeliydik... Asıl sevgiliyi Rabbimiz bilip senin gibi ona kavuşmayı en büyük özlemle beklemeliydik... Yaralı bir kuşun gökyüzüne olan hasreti gibi çarpmalıydı gönüllerimiz... Her lahzada, her demde “Bunlar ömürleri boyunca gerçek sevgiliye kavuşmak için tutuşanlar” yazdırmalıydık defterlerimize... Bizler anlayamadık... Anlayacaklara da anlatamadık...
Ey şefkati bol olan Resul...
Bize en büyük emanetin sevdan...
Bize en büyük emanetin sözlerin...
Bize en büyük emanetin hayatın...
Bize en güzel öğüdün kardeşliğin...
Bizim sahip olduğumuz en güzel emanetimiz sensin Ya Resul! Bunu son nefesimize dek ötelere taşımak için varız... Zulmü haykıran bir neslin, mazlum çocuklarıyız... Kaldırdığın cahiliyenin yerine, yeni kötülükler türeten bir neslin evlatlarıyız... Dökülen kanlara seyirci, izlenen karelere aşina gönüllerle savaşımız...
Ey cennetin kılavuzu!
Şeytanın boynunu vuran ashabına inat, geçirdik hayal dünyasının yularını boyunlarımıza... Ezilen kadınların annelerimiz olduğu bir çağdayız biz... Üzerlerinden ayet -i kerime inmiş, cennet kapıları ayaklarının altına serilmiş, şefkat ve merhamet gönüllerini mesken edinmiş... Sen ki İslam’ın en kıymet verdiği sevda çiçeklerini nasılda koruyorsun...”Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emri ile helal kıldınız.” buyuruyorsun...
Ey emanetçilerin en emini...
Onlar ne güzel emanet ki; biri hayat nizamının reçetesi, diğeri; kare kare yaşanmış bir ömür-ü nur.
Ey müminlerin hasreti!
İnsanların haktan hukuktan vazgeçip, hor görmeyi, merhametsizliği, insafsızlığı dost edindiği bir vicdan dünyasından asr-ı saadete bir yolculuk var şimdi...
Hicret mazlum coğrafyaya...
Müminler kardeştir düsturunun ilk kanun olduğu diyara...
Asr- ı saadete bir yolculuk var şimdi...
Ey adaletin temsilcisi...
Irk, dil, renk ayrımı olmayan bir dünyadayız şimdi... Üstünlüğün samimiyet ve sevgi olduğu bir dünya...
Kararmış vicdanlardan uzak, ırmak ırmak sevdaya maya çalan bir dünya...
Sokağa atılıp bilerek öksüz ve yetim konulan yalnızların cennet kuşları misali nazlı nazlı gezindiği bir dünya...
Ey can paremiz!
Asr-ı saadette
Allah’a (cc) ortak yok...
Hırsızlık yok...
Zulüm yok...
İşkence yok...
Seninle, ölüm gibi sokulduk sessizce asr-ı saadete.. Başucumuzda sevdiklerin... Kucağımızda bir yığın hasretli bereketin... Bir sevdalının dudaklarına damgaladık sözcükleri... Bir kuş uçurduk yalnızlık mevsiminden... Mazlumların, sevdalıların, âşıkların kuşunu yolladık...
Duaların en güzellerini bağrına yükledik ki... Her ötüşünde yayılsın ötelere ötelere...
Önce gönül kuşumuzu gönderdik... Sonra... Sonra biz geldik...
Lebbeyk Ya Resul
Lebbeyk ey sevgili
Lebbeyk sana Ey kutlu elçi
Bizde şahidiz ki elçiliğini ifa ettin. Vazifeni Hakkıyla yerine getirdin, bize vasiyet ve nasihatte bulundun.
Şehadet ederiz...
Şehadet ederiz...
Şehadet ederiz..