BİR TEBESSÜMÜ BİRBİRİMİZE ÇOK GÖRMEYELİM
Ayrılık ne zor, Yarabbi! Bitsin artık bu hasret
Gözlerden, sicim gibi akıyor, gözler hep hasret
Yağmurla yarışıyor gözyaşı, bu ne bitmez hasret
Yutkunmayı bırak, içinden geldiği gibi ağla hasret
Sevdim mi? İşte böyle candan seveceksin, bitsin hasret
Akşamları rüyama giriyorsun, ne zaman biteceksin hasret
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
ayrılık,hasret olmasa beraberliklerin kıymeti bu kadar bilinmezdi,belki de Allah CC hasreti yanımızdakilerin kıymetini bilmek için yaratmıştır, kutlarım dost
Ayrılık ne zor, Yarabbi! Bitsin artık bu hasret
Gözlerden, sicim gibi akıyor, gözler hep hasret
Yağmurla yarışıyor gözyaşı, bu ne bitmez hasret
Yutkunmayı bırak, içinden geldiği gibi ağla hasret
Sevdim mi? İşte böyle candan seveceksin, bitsin hasret
Akşamları rüyama giriyorsun, ne zaman biteceksin hasret
Nereye bakarsam hep seni görüyorum, senin adın hasret
O gülüşün, hele duruşun, sana dayanamıyorum, hasret
Vücudum ateşlendi, dudaklarım yanıyor, bunu biliyor musun hasret
Endamın bana ilham veriyordu, ayrılmanın zamanımıydı, ey hasret
Kulağıma yapmış olduğun O fısıltılar, aklımdan hiç çıkmıyor hasret
Zülfünden düşen sarı saçın, gök mavisi gözlerin, hayalimdesin hasret
Sevenlere gelsin bu şiirim, ama gerçek sevenlere, hasrette bir gün hasret
İçimizdeki O sevgi yumağını, hiç bastıramadığımız, yok edemediğiz hasret
Sevdiğim bana dönmedi diye, hayatını sonlandırıyorlar insanlar, ey hasret
Sevgililerin birbirinden ayrılmalarına, sen sebepsin, sakın bunu unutma hasret
SELAM ÇOK GÜZEL ANLAMLI DİZELER TBERİK EDERİM........HASRET ÇEKİLECEK GİBİ DEĞİL AMA MECBUREN KATLANIYORUZ...
SADİYE AYHAN
Tüm hasretlerin sona ermesi temennisiyle kutlarım.
Duygulu paylaşıma teşekkürlerimle.
çok naif bir anlam saygılar
RUMUZ: GÜLÜMSE HADİ
Bana sorarsanız cümle sonlarındaki.... ey hasretleri hemen çıkarın, yerine göre kalan kalsın ama saadece mısra sonlarında kalsın. Yoruyor insanı.. hadi düzeltin biran önce.. sonra yazıcam altına düşüncelerimi.
Saygı ile.
SEMA ZİNCİR KANMIŞ
Günaydınlar şiirinizi okudum çok duygulandım ve bu mısralar da benden akıp geldi sevda üstüne
SEVMİŞİM
Hasret kolay mı sanıyorsun
Gözlerimden akan yaşlar,
Senin için bilmiyorsun
Gündüzleri hayalim,
Geceleri düşlerim
Sen benim canım ciğerim her şeyim
Anlatmayla bitmiyor sana olan özlemim
Bir bakışın aklımda,
Bir de usulca seviyorum diyişin
Ah ben seni ne çok sevmişim
Sen benim ulaşamadığım sevgilim
Kalbimde yoktur bir eşin
Ben sensiz sadece bir hiçim
Sevincim, özlemim, hasretim
Bil ki bu dünyada, yalnız seni sevmişim
Ölünceye kadar da sadece seni seveceğim
SERAP ATAY
8-8-2010
yüreğinize emeğinize sağlık.Hasret çekmeyen mi var.Allah bu ateşle yanan bilhassa evlat hasreti çeken annelere sabır versin,ve veriyor da yüce rabbimiz...selamlar.
VEHBİYE YERSEL
ruhumun en ince yeri sızladı,
adını bir ben söyleyebilmiştim oysa,
nerede o eski anılar nerede kaldı,
hasret güldü''gelmez''dedi bir daha.
beklemek zorşeymiş köşe başlarında,
birdaha yaşarmıyım hasretin kucağında,
ne severim bir daha,nede özlem çekerim,
umuda kurşun sıkar sonra burdan giderim...
şiirinize nacizane küçük bir eklemede benden olsun dedim.
ZEYNEP KARABULUT
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta