Hasret Şiiri - Muhsin Koçak

Muhsin Koçak
69

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Hasret

Yaşayamadığım çocukluğum, göremediğim gençliğim saklı taş duvar,
Yoluna hasret ektiğim, bozkırında kahır biçtiğim
Söğüt gölgesinde bıraktığım düşlerimi, kardelenine sakladığım hasretimi
Alnıma kader kazınmış yoksulluğa hapsettim,tenimden birer birer…

Ezilmişliğimle yoğrulduğum, gözlerime dolan toprak tanesi hasretim…
İçimde sindirememiş de olsam, sürgünlere yükledim sevdalarımı…
Sürgün sevdaların yorgunluğuna tanık esmer yüreğim.
Taşımaya zorlansa da yorgun ve yangın bedeni ayaklarım,
Binlerce yıl öncesinden sürüp gelen acıların mirasçısıdır özlemlerim…

Kaçınamadığım, asırlarla örtülmüş yazgıdır alnımda yoksulluğum.
Takılı kaldı derinliğine hayata hüzünlü boş bakan gözlerim,
Yüreğimde izi kaldı, ezik hallerin saklı kaldığı bozkırında.
Ufku olmayan karanlığına miras bıraktım asi çığlıklarımı…

Ruhların tutuştuğu sonsuzluğa sakladım sürgün sevda yalnızlığımı,
Bir-bir ezgi oldu çığ düşmüş bedenimde yoksul düşlerim.
Avuçlarıma sakladığım umut, kayan yıldız parıltısı, kayboldu hayat düzleminde…
Şafakların ölmeyen kızıllığına yükledim yoksul çığlıklarımı..

Çözemediğim bir yazgıdır, alnıma kazınmış yoksulluk.
Cana hasret susamış toprak, yaprak dökümünde yüreğimdeki zaman.
Toprak olmaktır ölümün adı, bin-bir çiçekte yeniden dirilmek de olsa…
Bazen mutluluk da olsa, ebedi çile, yoksulluktur bedenimdeki hayat.

Kimi zaman, azgın dalgaların ak köpüğünde, yiten bir sevda,
Hasret olup, taşınır limandan limana, kırık bir sal içinde,
Kimi zaman, Kızgın bir kısrak olur özlem, gem vurmaya gelmez,
Kışına isyankâr ve asidir yürekte kardelen,
Uğruna esirgemez canı, sevdaya gönül veren
Bazen yanık türkü olur, titrer şelpede,vurgun kalır
hasret…

Muhsin Koçak
Kayıt Tarihi : 31.10.2008 18:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhsin Koçak