Hasret Şiiri - Tuncay Akdağ

Sana sesleniyorum
Sana
Karanlık hücremin
Demir parmaklıklarını yırtan güneş
Alaca karanlığın
Ciğerlerime bir bıçak gibi
İşleyen soğuk ayazı
Sokaklarında
Masum ve saf
Ve cesur yürekleriyle
Koşuşturan çocuklar
Çığırtkanlığı semayı kaplayan
Seyyar satıcı
Sabahın seherinde
Kapı kapı dolaşan
Sütçü amca
Sevdalılara
Hasretlilere
Gurbetlilere
Irağı yakın eden postacı
Gökyüzünde
Katar katar olmuş
Semah dönen turnalar
Yolcumun yoldaşı
Sevdalımın gözcüsü
Karanlıkta aydınlığımsın sen
Sen çoban yıldızı
Kuraklığımın
Yeşeren umudu
Yazımın hasretlisi
Kışımın güz serinliği
Sen, sen nisan yağmuru
Sızım sızım öten düdüğünle
Yüreğime inen
Kara tren
Bir gece ansızın gelin
Eliniz kanda
Gönlünüz darda
Fermanlar başınızda
Derman olmasa da ayağınızda
Ne olur gelin
Alın beni
Götürün beni
Hasretinden çatlayacak
Kalmadı yürek
Âşıklar kavuşmaya hasret
Toprak yağmura
Geceler sabaha
Gurbetliler sılaya hasret
Ben
Bense
Memleketime hasret