Serip göğsünü kuru üzüm sergilerine
Heyecanla bekliyor isem bir ses
Evimden ayrılmak için
Ve
Telaşımsa
Biçimsiz bakan insanların yüzlerine mutluğunu ekmek
Bunun adı hasret olsa gerek…
Kapımda besliyorsam hergele bir bahar
Saatleri öldürüyorsam korkulu bakışlar asarak
Penceremden baktığım şehir bir başka şehre benziyorsa
Ve
Bulutlar mütemadiyen aynı rüzgâra takıysa
Her kadın senin gibi deniz kokuyorsa
Her kadın seninle aynı gülümsüyorsa
Bunun adı hasret olsa gerek…
Yenik bir general gibi telaşlıysam
İçindeki kıpırtıların isyanını dindirmek için
Firari gece uykuları yaşıyorsam
Terli ve heyecanlı ve soğuk
Ve… … … …
Sonatın son perdesine kadar bütün duyguları zarflayıp yolluyorsan
Düşlerimin üzerine zımbalayıp
Yani halen umut ediyorsam
Seninle oturup Eminönü’nde
İki lira vermeyi balık ekmeğe
Midye tava yerken
Boğazdaki gemilerin
En büyüğüne
En güzeline
En neşelisine
Telaşım adını vermek ise
İşte bunun adı hasret olsa gerek…
Kayıt Tarihi : 17.6.2006 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzeldi..
Kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (1)