Şu sıralar hasretini öyle demledim ki içimde
Hiçbir şiir iyi gelmiyor özlemine.
Tarihi geçmiş acılara inat
-Ki silik anılara dönüştü her biri-
Kalbime sıgdırıyorum andıkça seni.
Dudaklarımda kavrulan teninin kokusunu
Yayıyorum yatağımın her köşesine.
Tüm şarkıları senin sesinden dinliyorum.
Öyle hoş ki...
Hani çocukken annemizin elimize tutuşturduğu,
Üzerine şeker serpilen bir dilim ekmek gibi.
Öyle tatlı...
ve öyle baharı müjdeleyen kardelencesine.
Seninle kapıyorum gözlerimi biten güne;
ve seninle açıyorum yeşeren gündüze.
Kasvetli bir dünyaya inat,
Her gün her gün yeniden doğuyorum
Varlığınla donatılmış evrene.
Sana uyanamamamın düşüncesi dahi
Çekiyor kanımı damarlarından.
Farzet ki sana uyanamadım bir gün.
Bak, kalbimden büyük sözler ediyorum.
Uyanamadığımda sana,
Yani yoksan;
Gecenin düştüğü yerde
Söndüreceğim ayın en aydınlık yüzünü.
Yani yelkovan akrebi,
Yani günler ayları hızla kovaladıkça,
Yani güneş her batıp çıktığında,
Ya sensiz kahrolacağım,
Ya da yokluğunla varolacağım.
Kayıt Tarihi : 28.3.2020 08:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihal Bıkım](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/03/28/hasret-1653.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!