Biliyorum bir gün gideceğiz birbirimizden,
Ne olur giderken, son bir kez arkana bak da git.
O son bakış can çıkarır bedenimden,
Ağlama sakın, gözlerini son kez bana kıs da git.
Sana vereceğim son şey, Yüreğim avuçlarında işte,
İster yere at, ister koynuna sar da git.
Ne olur bir an bile duraksama,
Çünkü biliyorum dayanamam,
Koşar gelir bir aptallık yapar,
Sımsıkı sarılırım sana.
Bırakamam, ayrılamam, İşte o an herkes anlar.
Sevdana düşen yüreğimin ne denli sen diye attığını.
Ne olur titremesin ellerin.
Kalbine söyle üzülmesin.
Söyle ona bilsin,
Ona veda etmediğimi.
Gülümseyerek ayrıl ve dimdik yürü,
Seni hep öyle hatırlayayım,
Aklımda gülünce kısılan gözlerin olsun,
Sen de beni hep gülen yüzümle hatırla,
Aklında hep yüreğine dokunan bakışlarım olsun.
Rüyalarını ellerimin sıcaklığı ile süsle,
Aklına her geldiğimde yüzünde bir gülümseme olsun.
Her yolculuğuna sana dair şiirlerim eşlik etsin,
Dudaklarında ayrılık değil de vuslat türküleri olsun.
Biliyorum bu gitmek ne bendeki seni
Ne de sendeki beni bitirecek.
Ben her özlediğimde gökyüzüne bakacağım,
Dolunay her zaman ki gibi parlayacak,
Ben onda senin ay yüzünü göreceğim.
Gece saçların olacak,
Sabahın seheri gözlerin,
Esen saba yeli nefesin.
Güneş doğunca günümü her zaman ki gibi
Gülüşün aydınlatacak.
Tekrar tekrar okuyacağım bana dair yazdıklarını,
Şöyle diyordun son satırlarında:
Sen varsın yine yazacağım cümlelerimde,
Gözlerin var, ellerin var, gülüşün var.
Ömrüme ömür katacak bakışların var.
Sesin sesime fer.
Düşündükçe seni, alnımdan yüzüme düşen ter.
Varsın yok olsun şu gök kubbe sen yine bana ellerini ver.
Olmayacak biliyorum, amin diyeyim sen dualarını önüme ser.
Kalmasın taş üstünde toz,
Geçtim ben tüm fırtınaları sende, bırak alem ne derse der.
Seninleyken hayırdan güzel geliyor artık şer.
Sayfalar yetecekse eğer, anlatayım seni cümlelerimle,
Söylesene kaç bin kitap eder.
Sensizliğinle biri bin yapan kaç saat geçer.
Gözlerini düşündükçe kalır mı ki şu bedende sigaradan ciğer.
İnan sevdiğim yüzün nikotinden beter.
Hangi şiir, hangi söz seni anlatmama yeter.
Bu satırları yazana sevdanı hangi beşer unutturur,
Ben bileyim bendeki seni, varsın kalsın onlar bihaber.
Bilmiyorum ne zaman ve nerede, hangi şartlarda
Hangi mevsimde, hangi aralık, tekrar kavuşur yollarımız.
Belki binlerce kar tanesi olur benim saçlarımda,
Belki bir de baston elimde, biraz kambur belimde,
Sensizliğin verdiği kederden çizgiler o çok sevdiğin yüzümde,
Ellerinin uzaklığından titremeler ellerimde.
Ama bil ki değişmeyen tek şey sevdan olacak yüreğimde.
Hayatıma anlam veren bakışların aklımda,
Ellerinin sıcaklığı yanağımda,
Ve değişmeyen tek şey sana olan hasret.
Nazım’ın dediği gibi,
Herkese selam, sana hasret.
Arka fonda çalan şarkı,
Sema söylüyor adı hasret.
O gözler benim ağlar Eskisinden yabancı
Gönlümdeki bu sevda Hiç dinmeyen bir acı
Ruhumun kederinden Gözlerim yaşla doldu
İnliyorum derinden Bana bilmem ne oldu
En candan arkadaşım Ruhumu saran gece
Ben kime bağlanmışım Ağlıyorum gizlice
Kimsesiz karanlıklar Derdime şifa verin
Kalbimdeki yaralar Daha,çok daha derin...
Kayıt Tarihi : 7.11.2019 09:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!