Hasret Şiiri - Mehmetcan Aysevinç

Mehmetcan Aysevinç
62

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Hasret

Sevdiğinin sesini unutmaya başlamak, hayattayken ölmek gibi.
Neyin kaldı ki başka?
Görmesen yüzünü bile hatırlayacağın yok, nefesi, kokusu zaten yok.
Aşk kırıntıları bir yığın oluşturmuş yüreğinde ve şimdi sesini de unutuyorsun.
Hasret kaldığın kadının sesini unutuyorsun.
Hasret kaldığın ilkbaharın sonunu yaşıyorsun.
Yıllardır demlediğin çayın artık son demlerini yaşıyor, son yudumlarını alıyorsun.
Zaman geçtikçe, bitmeyen bu derin hasret denizinin dibinden yavaş yavaş kıyılarına
yaklaşıyorsun.
Kurtuldun bu acıdan ama mutlu olamıyorsun.
Hasret kaldığın kadını hissedemiyorsun artık.
Kocaman bir boşluğa düşüyorsun yavaş yavaş.
Hatırlayamıyorsun artık, git gide siliniyorsun.
Bu doktorun adı zaman. Bu hastalık ise kanser.
Yapılacak bir tedavisi yok ve zamana bırakıyorsun kendini.
Ya ölüyorsun bu boşlukta ya da yeniden bağlanıyorsun bir başkasıyla.

Hasret kalmayı nasıl unuttun sen?
Sana da olmuyor değil aslında.
Bilirim beni arıyorsun ama bunu da bilirim gelmeyecek, hasretinle bu boşlukta bu kanser ile
beni yüzleştireceksin.
Korktuklarını başıma getireceksin, bana yaşatacaksın…
Hasretin beni öldüremeden, sesin ölüyor, sen ölüyorsun.
Gitmene alıştım, yokluğuna alıştım.
Artık olmayacağına inandım ama sesini bile unutmak, işte bunu hesaplarıma katmadım.
İlk aşkın acısı zehir olur insana. Aşk acısını sonlandırmak için aşkı bitirmek değil unutmak
gerekir.
Unuttukça üzülüyoruz oysa.
Bugün de sesini unutmuşum kadın.
Her gün bir parçanı topluyorlar çöpçüler.
Git gide hasret kaldığım kadının hasretini unutuyorum artık…

Mehmetcan Aysevinç
Kayıt Tarihi : 29.4.2020 03:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmetcan Aysevinç