Hasret
Derdime derman diye kâse kâse şurup içirdiler
Şifa şurupta değildi bilemediler
Lal olunca dilim yine dudağım titredi
Lafazanlar üçer beşer başıma tünedi
Şifâyâb olalım diye sinemi harap ettiler
Bedenim sıhhatte oldukça diriydi bilmediler
Gönül kafesinde derdim derinde gizliydi
İçimde saklı olan mecnundan kalma vesveseydi
Baktığım suret çölde gezdiren leyla gibiydi
Ateş yanıyor su ondan korkuyor gibiydi
Taşlar kendini odun sanıp yanıyordu
Aşk vuslatıyla ruhlar odun gibi çatırdıyordu
Tavus kuşuna tavuk kümesi zindan değil mi
Bülbüle karganın tüneğinde yazık değil mi
Naçar kaldım aşkın sürgününde olanların arasında
Derman aradılar bana avamın aşk sofrasında
Ey sevgili sakın yarın deme! dünde yarındı…
Yarını bekletme! Bugün de, dünde yarındı…
Üç gün ömrün olsa yarın dersin
Yıllar var önünde acelen ne dersin
Ey sevgili tatlı dudağında kem söz inci gibi dökülür
Öfke cemaline değse bin bir naz olur dökülür
Çevremde pervane olsa onca dilber
Aşk hasretiyle gönlüm yâr yâr der…
Kayıt Tarihi : 19.7.2023 23:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!