Bir uğultu gibi kayboldun,
Her şey sahte, sen gerçektin oysa,
Artık ‘Hasret’ diye değiştirdim adımı,
Bana düşen, dost sohbetlerinde gülüşünü arayıp,
Hediye ettiğin hatıraları derleyip,
Adım adım sensiz geçen hayata serpmek…
Belki göz attığın vitrinlerde,
Camlarda, aynalarda,
İzine rastlarım diye,
Divane bakışlar fırlatacağım..
Çocukların yaptığı masum uçurtmalarda,
Senin gözlerine benzer hayaller kuracağım.
Volkan gibi kaynayan pınarlarda,
Yosunların dalgalanışında,
Mimiklerini canlandırıp,
Zihnime şerit şerit fotoğraflar asacağım.
Kırağ düşmüş gecelerde, soğuğa yürürken,
Sıcacık gözlerini saracak üstüne, üşüyen bedenim.
İçime oturan her sessizlikte,
Senin sesin çınlayacak, benle ölüm arasında.
Ne kadar uzaklaşırsan,
O kadar yaklaşacaksın aslında bana.
Mesafe anlamsız kalacak,
Yüreğin bende çarpacak çünkü…
Hatta güzel olan her şeyde,
Senden bir parça olacak.
Güneşte biraz sen, ayda biraz sen,
Yağmurda biraz sen, karda biraz sen…
Rüyalarıma çağıracağım seni her daim,
Senden gafil anlarımda bile,
Topuklu ayakkabılarının sesini beklerken,
Benzer her sese fırlayıp birden,
Senin hayallerini arayacağım kapılarda,
Hayal bile olsa elinin değdiği yerlere,
Dokunmaya çalışacağım, kör-ebe oynar gibi.
Kör-ebe oynar gibi…
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 23:19:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
