Tırnakların, saçlarını öldürürken
Mum dikilmiş karanlığından
Çıkartıp kalbime koyduğum sevgili
Öyle ki
Bana gözlerini sevdirdiğinde
Tenindeki aşk çiçeklerinin kokusu
İrem bağlarının ruh okşayan sesiydi
Dağları
Yolları
Hasreti araya koydun da ne oldu
Gül taşıyan ellerimi kanatarak
Hangi muradını alnından öpmüş oldun
Denizler kadar durgun
Dalgalar kadar hırçın
Kayalar kadar ıslak
Özlem tufanındaki gecelerime
Uçsuz bucaksız sevgiden
Uçuşan kar tanelerinin ferahlığıyla
Bir hatır •bir selam kopup gelmez mi?
Esmerleşen varlığıma
Nasıl olur diye geçirme aklından
Sözlerin bittiği yerden de görülüyor
Hiç gitmediğin bir şehrin
Yabancı sokaklarında
Kendi kendini gözleten hasret
Geceleri uyutarak varıyor sabahlara
Ve
Özledikçe anlıyorum
Neden okunuyor romanlar
Neden yazılıyor şiir
Hasret diyorsam silmiyorum
Ölümü düşürmek istemiyorum araya
Her hangi bir yerde
Kendi kendine konuşurken
Ya da kendini anlatırken birine
Olur ya
Adım geçerse kalbinle aranızda
Hiç görmedim tanımadım desen
Yalanlar söylesen de
Sönmeyecek
Parlayacaktır
Aşk denen sessiz ışık içinde....
Sibel Kılıç....
Sibel Kılıç SevdayeliKayıt Tarihi : 1.8.2016 02:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sibel Kılıç Sevdayeli](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/08/01/hasret-1117.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!