Stançık** arka odada bir başına oturuyor,
Masasının üzerinde ülkesinin kaderi duruyor.
Kraliçenin salonunda
Bağımsızlığın kaybedilişinin şerefine
Bir balo düzenleniyor.
Kimdir soytarı? Kralı güldüren mi?
İnsanları güldüren herkes soytarı mı?
Öyleyse neden soytarı
Kral ve maiyetinin huzuruna her çıkarıldığında
Sonu olmayan kahkahalar atar diye sordun mu?
Haşmetmeapları ise halkının üzerine
Bir güneş gibi doğdu
Ne acı, o adi bir parelia*** idi
Ekinler onun sahte ışığıyla zehirlendi
Ve sadece en yakınındakilere yaydığı ısı
Beraberinde getirdiği zehirli gazlarla dolu atmosferden kaynaklanıyordu
Haşmetmeapları üzerimize doğduğundan bu yana
Gökyüzünden kayan göktaşları eksik olmuyor.
Başımıza gelen her felaket
Haşmetmeaplarının parıltısını daha da arttırıyor.
Ve kanımızdan beslenen bu parıltı,
Bizim haşmetmeaplarına duyduğumuz hayranlığı
Arttırmaya devam ediyor.
Görünen o ki
Göktaşlarından biri tepemize inmeden
Görme yetimize tekrar kavuşamayacağız.
Ahmet M. A. YILMAZ, 2 Ocak 2022 Pazar Sabahı, Kilisetepe
Ahmet Miraç Ali Yılmaz
Kayıt Tarihi : 2.1.2022 15:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*Şiirin tam adı "Haşmetmeapları ve Bir Soytarının Diyalektik İncelemesi"dir. Site formatı gereği kısaltılmış hali eklenmiştir. **Stańczyk (1480–1560) Üç Polonya kralına soytarılık yapmış, efsanevi bir kişidir. ***Yalancı güneş
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!