Haşmete Yenik Kırçiçeği Şiiri - Ömer Yazıcı

haşmete yenik kırçiçeği tadındayım gecenin güzelliğine inat
evvelsi günden kalma öyküsüz bakışlarınla
tükenmiş rakı sofrasında
ahlanmaktan anlatmayı unutmuş türkülerin tanııdık nağmeleri ısrarcı
ağlatmıyorda
ağır bir sensizlik sahnede
provasız
oksijen tüketmekten gayri işsiz leş bir bedenle
ne kadar kalmışsa varlığından arda kalan
o kadarım
kokunsuz gül bahçelerinin ahmak dokunuşlarından usanmışım
göğsümde yanağının sıcaklığı yok
gıdıklamıyorda saç tellerin yüzümü
kahraman bir yenilmişlikleyim
hayata...
tamam
biliyorum
aşk özlemle beslenir
büyür
coşar belkide
eyvallah
da
cinnete gebe gecelerin aykırı duruşları vuruyor
intihara teşebbüs yokluğunda
an meselesi
gül bahçelerinde kabristan kokuları
gece zifiri
gece soğuk
donmaya meyil yürek üşümeleri sessiz
köşe başları tutulmuş cann
zemheri baharlar usul usul sıvışmakta
gel...
en temmuz duruşunla arala gözlerini
yanmadan ışık saçmaz mumlar can
gel
tutunayım
telaşa meydan vermeden
ve
bültene düşürmeden gözlerinsizliğin öfkeli sevişini
son kullanma tarihini delmiş geçmiş hasretine yenik tebessümlerdeyim
anımdan eksiksiz hayasız hayalin
utanmadan vuruyor pençesini
kartal yavrusu çaresizliğinde
üşümüş türkülerin kısmetsiz haykırışları çaresiz
kıyamet rengine bürünmüş gece
sevimsiz sabah üstü özlemleri dağlanmış
dokuzdan büyük deprem bildiriminde rasathane
az kaldı
mısralardan taşacak bu yürek
yetmeyecek mümkünsüz şiirler
olağan üstü hal ilanı çoktan yapılmış ya
iyi halden tutuksuzum
bilirsin
büyük sevmelerden hüküm giymişliğimi

oyy benim günbatımı lezzetli gülücüklü sevdam
oyy benim kırçiçeği dokunuşlum
an geldi
sesini düşür kulağıma
kap gel kokunun mayhoş sarhoşluğunu
mecburi hizmet seneleri ardına al
arala
tek değil sana ihtiyaç duyumlar
bir ben varki düşük hızda milyon yol katetmiş
baştan yaradılışlara yar edilemeyecek kadar sade
bir ben var
birde ölümden çok sevdiğim sen....

FUFUKA