Karalamalar 19 - Haset Şiiri - Recep Akıl

Türkçede kıskançlık çekememezlik anlamına gelen “haset” kelimesi bir ahlâk terimi olarak kişinin, başkalarının sahip olduğu maddi ve manevi imkânlarının kendisine geçmesini istemek anlamına geliyor.

Haset genellikle aralarında mesleki, iktisadi, ilmi, siyasi ve sosyal ilişkiler bulunan insanlar arasından ortaya çıkar. Psikolojik ve sosyal zararları bulunan ve şeytani bir huy olan haset dinimizce haram kılınmış, bunun karşıtı olan gıpta ve hayırda yarışma teşvik edilmiştir.

Ruhsal bir sapma, başka bir deyişle bir tür hastalık olan haset kavramı, insan doğasındaki bencillik duygusunu tetikleyerek başkalarının kendisinden maddi ya da manevi üstünlüğüne tahammül gösterememek şeklinde ortaya çıkıyor. Doğaldır ki bu durum haset sahibini bir tür bunalım içine sokuyor ve mutsuz ediyor.

Her insan yaratılıştan haset duygusuna sahip olmasına rağmen bunu aklın, toplumsal kabullerin ve özellikle dinin buyruklarına uyarak alt etmeyi başarabilip, onun etkisi altında kalmaktan kendisini koruyabilir. Çünkü haset duygusunu tümden yok etmek her birey için mümkün olmayabiliyor.

İşin diğer bir yanından bakılacak olunursa eğer, haset edilen kişinin de bu gibi kimselere iyiliklerde bulunması, o kişilerdeki bu kötü duygunun ortadan kalkması yolunda güzel bir yöntem olabilir.

Kendisine bahşedilmiş olunan nimetleri kullanırken insan, paylaşmayı adet haline getirmelidir. Elindeki imkânların bir tür şükrü olan sadaka ve infakı ihmal etmemeli, hareketlerini başkalarının kıskançlığına sebep olmayacak şekilde ayarlamalıdır.

Ki haset duygusunun olumsuzlaştırdığı kişilerin hedefi durumuna gelmesin. 16.09.14