Hala neden korkuyorsun?
Sevmekten, kaybetmekten…
Neyin kaldı ki aciz bedeninden başka
Boşa neler vermedin ki
Ne kazandın?
Bunca zaman kaybettiklerinin hesabını yapmadın
Ama merak ediyorum, ne kazandın?
Ben söyleyeyim koca bir hiç
Birkaç damla gözyaşı
Silmeye bile cesaret edemediğin külden anılar
Ve birkaç ucuz felsefe kırıntısı
O zaman, sırada ne var?
Hiç! ,boşluk! umutsuzluk
Oysa yaşamalı bu hayatı, hakkın olan kadar
Ne eksik, ne fazla
Ruhunun, bedenin hamurunu pişirdiği kadar
Başlamalı artık kaybetme korkusu olmadan hayata
Yaşamalı hayatı
Dağın ardında ki sürprizlere heves duyarak
Bunca zaman taşıdığın ağır taşlardan başlayalım
Olgunluk denizindeki ödünç taşlarını bir bir atmaya
Bedenin!
Ne çok şey istiyor değil mi?
En çok sevdiğin şeylerden
En çok yapmaktan hoşlandığın şeylerden başlayalım atmaya
Bir yudum su, bir lokma ekmek ve bir nefeslik hava kalana kadar
Kurtuldun mu?
Ha ha ha
Hala onları taşımak istiyorsun yine
Gel benimle
Ruhunun en derinliklerine gel
Herkesin karanlık sandığı, korktuğu yere
Bak şu dağ erdemlilik dağıdır, aşalım
Boşa kül olmadın onca zaman, Evlat!
Şu güneş içini ısıtacak
Başka güneşler arama artık
Ruhunda yetişen boynu eğik başaklar sana ilham olacak
Ara sıra geleceksin
Üzgün olduğunda, yalnız kaldığında, hatta çok mutlu olduğunda bile
Burada çok yabani ot biter
Acele etmeden, neden burada bitiverdiğini öğreneceksin
Sonra ellerin kanayıncaya kadar yolacaksın, gücünün yettiğince
Gücünün bittiğini düşündüğünde
Son bir tane daha yolacaksın
Evlat! iste bu iradenin hikmeti
Yaşam pınarından en leziz bir yudum suyu hak ettin şimdi
Müptelası olacaksan işte bu suyun ol
Ki olacaksın, bir tadına bakınca doyamayacaksın
Bunca zaman hiçbir şey yemedin
Aç aç sevgi ve mutluluk dilendin
Şu olgun buğday başaklarından topla biraz
Korkma Evlat! ellerin kanamayacak
En kolayı, en zevklisi de budur zaten
Şimdi bunlardan hamur yap, iyice yoğur
Güneşinin önüne bırak
Belli bir zaman sonra dayanamaz yersin
Kim bu ekmeğin yanık kokusuna dayanabilmiş ki
Şimdi bunları hazmetmek lazım
Boş yere karın ağrısı çekme
Bak şu vadiye
Dağlar ile bulutların birleştiği kızıllığa bak
Işığının başaklara ilahi düşüşüne bak
Şimdi gözlerini kapat
Yaşam pınarında ki damla seslerini duy
Bir yudum suyun, bir lokma ekmeğin
Damağında bıraktığı hazzı hatırla
Aştığın yolları hatırla, yaptıklarını gör
Ve derin bir nefes al
İşte bu yaşadığın ilk an Evlat!
Yaşamaya devam et
Kayıt Tarihi : 8.3.2010 00:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!