Esareti dönmekte özgürlüğe. İlelebet umutlu ve payidar.
Daha anne karnından çıkmadan,
beşiğime koymuşsun felek acı.
Mesleğimi henüz alamadan,
Bıraktın bende maddi sancı
Ezelden beri yanıkmış yüreğim
Gözlerim alabildiğince çimen
Elimde bıçak ot arıyorum
Geçerken ayağıma battı keven
Ben doğayı böyle seviyorum
Yanımda akar ılım ılım su
Bugün bir örümcek öldürdüm.
Titremedi; ne yüreğim nede elim,
Vicdanımı dinlemeden suyla öldürdüm
Kıyamıyorken karıncaya oldum artık zalim
Seyidimin sırtında 250 okkalık mermi
Düşmanın gücü tırnağımıza yeter mi ?
Hem cihad'ın hem paşamın emridir ölüm !
Gönüllerde iman vücutta teyemmüm
Taburdaki askerin tüfekten boyu kısa
Küçük binaların yüksek tepesinde,
Sıkıcı bir kış sabahının güneşi gibi parladın gözümde
Gözlerin her gözümü kırptığım siyahlık kadar eşsiz
Hele yüzün güneş tutulması kadar eşsiz
Saçın verimsiz bozkırda yeşermiş inci ağacı misali eşsiz
Hastayım
Yatıyorum yatakta
Yastayım
Kaybediyorum sandıkta
İlaç içtim rahatladım
Bugün örümcek gördüm rüyamda.
Daha önce öldürdüğüme benziyordu,
Kovalıyordu beni kendi odamda,
Elinde maşrapa beni arıyordu.
Sürü sürü insan geçer önümden arkamdan
Ama kimsede sohbet yok ne dostumdan ne arkadaşımdan
Sanki işkencedir her saniyesiyle yüzleştiğim zaman
Yalnızım Ökkeş yalnızım
Ülküdaş dediğim adamdan hayır yok
Düştüm hayatın ortasına
Acısı, tatlısı benim.
Matemli vaktin aynasına
Vakti geçen ömür benim.
Düştün mü dert girdabının ortasına
Büyüdükçe düzelir dediğim hayatım
Bozulmamıştı hiç bu kadar
Ne çabuk geçmiş lisedeki yıllarım
Zaman hızlı mıydı bu kadar
Hiç bu kadar hızlandı mı zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!