Hasan Yılmaz 2 Şiirleri - Şair Hasan Yıl ...

Hasan Yılmaz 2

Bir hayatın yaşandığıdır.
Bir hayatın,
Bütün yalnızlıklara açıldığı kapıdır,
Doğduğum gün!
Ve…
Yaşayıp gördüklerime, penceredir bu bedenim.

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Sakin mi limanın?
Yanaşayım mı kıyına?
Yaşamın fırtınaları yıpratıyor insanı...
Uzaklarda dahi olsan…
Ya birde sen hiç olmasan!
Ne yapardım ben!

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Kalbinin mağduru…
Kalbimin mağruru…
Sen ki;
Güzelliğinin adını koyamadığım güzel!
Sen ki;
Senle beklediğim günlerin,

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Kuşları niye vururlar, bırakın uçsunlar.
Özgürce, sansın gökler kendinin, şu kısa hayatında.
N’olur ha n’olur? Olmaz tabi ki…
O kuşların kalpleri tertemiz, bir bebek gibi.
Tabii her kuşun değil.
Bir kuşu diyorum ben, bir kuşu.

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Ah yanında olabilsem…
Elini tutabilsem…
Elinin sıcaklığını hissedip, göğsüme yaslayıp, sımsıkı tutabilsem…
Sanki o çocukluğumuzdaki,
Dünyalar bizim gibi oyunlar oynadığımızda,
Yalnızlığımızı sarabildiğimiz gibi sarabilsem seni!

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Bak yine güneş doğuyor,
Bu gece de geçti, ey resimdeki sevgili!
Yine şişenin dibi gelmiş ama sarhoş değilim ki!
Bu kaçıncı böyle geçen gece…
Şişelerin dibi, paketlerin içi boş!
Hep o hayaline bakıyorum resminde, boş boş…

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Kaptırmışım kendimi,
Karanlıktan uzağa, yıldızlardan öteye,
Suskun kalmış yalnızlığa,
Aramışım hep seni,
Bulamadığım yerlerde,
Unuttuğum göğün içinde…

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Öylesine canım sıkılıyor ki,
Hiçbir şey istemiyor sanım desem…
Yalan,
Her hayalimin, umudumun içine,
Dalıp dalıp çıksam, desem yine yalan olur.
Ne bir yastığa baş koyup saatlerce uzanmak…

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Ne yavrum diyenin,
Ne bu bir sürü saçmalıkların yargılandığı toplumun,
Hiçbir şeyden habersizken dahi, yatıp sallandığım beşiğin,
Beni her şeyimden alıp, çok uzaklara götüren…
O uzayıp gide gide bitmeyen yolların,
Anısı gelecekte olan, bu yaşadığım hayatın,

Devamını Oku
Hasan Yılmaz 2

Günler ile…
Seni yazdım ve sonra okudum.
O kadar uzun ki,
“Son” kelimesi yok bu yazıda.
Sınırlaması yok, kılavuzu da yok!
Ne klasiği, ne günceli, hiçbir şeyi yok!

Devamını Oku