Bugün var yarın yoksun ey cahil
Nasıl da kırdın o gönülleri ?
Gördün mü hiç ?
Mezarlık ta didişeni ?
Bırak aksın gözyaşın, önünde durma...
Taze mi taptaze bir yürek sende ki
Zevklerinden vazgeçen yürek
Çocukluğunu bir kenara bırakan
Büyük işlere dalan yürek
İstikbâlin cebinde ey çocuk
Dünya oynak bir tencere
İyi pişenler kabir de
Çiğler hep mi yüzeyde
Ateş harlı pişmeye yürek var mı
Zaman acımasız elinde hançer
Geçer de geçer bazen ezer
Geldin yalan Dünya'ya istemeden
Serpildin ;
Binbir ümit, belki yokluk ile
Annen'in kuzusuydun belli, Allah'ın emri
Kopardılar seni açmadan alçak ehli
Ulen Fener !
Çıktın sahaya yenecek gibi
Eyvallah...
O stadı Kadıköy'e hangi muhterem dikti ?
Şimdi nerede hangi delikte ?
Eve gidemedim trafik'ten..
Kuru bir gâzel anlatmaz mı sana hiç
Ömür bir var mış bir yok
Her nefeste onun nemi varsa ki
Gözyaşı cila olur acıya değil mi
Sevmek kolay mı sandın be aptal
Sordun mu O gül dalında mı değil mi
Ey gönül; sen nesin de boyundan büyük Dertlere aşerir durursun
İblis misin de yasaklara tutulursun
Her geçen zaman sermayendir unutma
Olmayacak dualara amin deyip durma
Sus artık bahanelerle uğraşma
Döktüğün yaş onurlu senin
Sen yasaksın haramsın
Ama bir o kadar da dâvetkâr
Seni sevmek yürek ister
Çünkü sonu hep kucak kucak hüsran
Bile bile kaybetmeksin sen
Derin bir nefessin, sonu boğduran
Ne kadar da Güzel'sin İstanbul...
Gecenin koynun'da bile,
Káh üşüten yel'de..
Üzerini örten hayelde...
Kalkmışız bir dost meclisin'den
Vedâ etmişiz son kadehe,
Ne kadar da Güzel'sin İstanbul...
Gecenin koynun'da bile,
Káh üşüten yel'de..
Üzerini örten hayelde...
Kalkmışız bir dost meclisin'den
Vedâ etmişiz son kadehe,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!