Deprem yaşar tabiat,naçar bu ayda
Domurcuk gül olmaz,solar baharda
Kuşlar dahi şaşkın! ...ötmez seherde
Vakti seherin bilmez,ürker baharda.
Kur nedir bilemez,bizim çil horoz…
Katmışta önüne, sürü güdüyor
Tanıdım tülbenti, oyalı gelin
Endamını bükmüş,kakül tarıyor
Tanıdım tülbenti, oyalı gelin.
Entarisin giymiş, yerde yarısı
.Bizim; bu köy, mahalle, bu dar sokaklar
Her kim ola,rağbet bulur,gelen konuklar
Asfaltı kırk yamalıklı,dağı hüzün dolsada
Eymez başı Afşarlı,dilenmez aç kalsada.
Görmeli gerçekleri, şimdi darda gariban
Bir baraj kuruldu, Köyün yamacında,
Nazlıca yatıyor,toprağın kucağında,
El serinliyordu, ağustos sıcağında,
Kurumuş kıyıların, gördüm ne çare.
Kıyısına, yakut gözlü kuşlar inerdi,
Ninemin o masalları şimdi yine olsaydı
Televizyon,sinema kutusunda kalsaydı
Hafiften bir bozlak,uzun hava çalsaydı
Harlanıp yanan soba,uykumu getirseydi.
Özlem ve hasret dolu,geçti gitti seneler
Kara örtüydü evimiz, yirmi yıl önce,
Hicret havasında, geçti bu ömrüm...
Kar yağdımı damlara,başlardı sancı
Dambaşı kürümekle,geçti bu ömrüm.
Dama sap atılır,sererlerdi tarhana,
Çok bilen yanılır,bazen susmazsa
Haset kahra belenir,çalım satmazsa
Söz beş par'etmez,edep tartmazsa
Acizane sûkûtum,az bilmişliğimden...
Üşümez bedenim,yapıştı gölgem
Uyur can kafeste, sessizce Adem
Durmaz münker,nekir alır ifadem
Çeker ızdırabını, derinden Adem.
Azığımı bağladım,ettim kördüğüm
Şeytan,nefis bir olup,oldun dediler
Sen en güzel yolu,buldun dediler
Üflediler,yokladılar akılları çeldiler
Kulluğu unuttuk ta,serâba daldık.
Üç-beş kelimeyle uçtup,ulema olduk
Mıknatıs misali,çekti beni kendine
O artı oldu,ben eksi,kutuplardayım
Dokundum usulca,pamuktan ellerine
O alev,ben kor ateş,yangınlardayım.
Uzaktasın şimdi,bilsen nasıl özledim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!