Dans ederken kral sarayında
Bin metreden çakılmış gibi betona
Toplanır etrafıma bütün davetliler
Bir ölüm sessizliği sanki salonda
Yıldızlar gibi hepsi bir yöne bakar
Gel hadi bana söz ver güleceğine
Yusuf gibi esrarlı ve güzel gülüşünle
Sadece ve sadece bana. Lanet etmen gerekse de
Hayatında tek beni hatırlayacağına.
Vereceğin en büyük hediye
Her gün övgüler yağdırdığın
Benim, aynada gördüğün.
Korku duyduğun karartılar
Kuytu köşelerdeki gölgeler
Saçlarını savuran rüzgar
Deli kız dedim sana
İnanmadın bana
Öyle güzellikle
Salınmak ulu orta
Söyle delilik değil de
Nedir?
Neden bütün güzeller kendilerini çirkin buluyor
Yoksa aynalar sırf şaka olsun diye
Ya da böbürlenip canlar yakmasınlar diye
O güzelim görüntüyü bulandırıyor.
Ah…! Aşk…
Akla gelen tüm riskleri alırsın
Her şeyden vazgeçmek çok kolaydır
Ve umurunda olmaz en adi dedikodular
Ama iki kelimeyi söylemek
İlk defa dudaklarının fısıldaması
Masum Kelebek… Baharın sevgili canı
Biliyorum artık, sessiz, sonsuz anı
Yaşamaktasın. Kaçınıp ama tutulduğun
Eleminle. Cezam, var ettiğim yokluğun
Evrenini kapsaman. Adım adım, yavaşça
Ve beni yaşatan ölülere saydıkça. Ama
Unut her şeyi, her şeyi unut sabah olunca
Her şeyi unut, unut her şeyi bedenler ayrılınca
Kapını çalışımı, bakışları, kalp atışlarını
Fırtınaya tutulan sandal gibi yatağımızın sallanışını
Unut her şeyi, her şeyi unut sabah olunca
Her şeyi unut, unut her şeyi arzular yorulunca
Sanma ki ölümü seçeceğim
Gülsen de ona
Buseler kondursan da dudaklarına
Sanma ki ölümü seçeceğim
sayın Sayın Öztürk
geçmişten günümüze giresunlu şairler Antoloji adlı eserimizin son aşamasındayız. Eğer Giresunlu iseniz 1 adet resim,5 adet şiir, ile 5 satırırı geçmemek üzere zgeçmişinizi ([email protected])
adresine atarsanız. antolojide yer almış olursunuz.
Mustafa ...