SEN VE BEN
Sen İstanbuldun ben Fatih.
Sen nazlıydın ben âşık,
Ay karanlıkta kalmış, değilim alışık…
Sen mehpâreydin ben bir katre,
Kardır gönlüme veren ferahlık,
Kendi beyaz dünyamda yaşıyorum yalnızlık.
Yalnızım Kız Kulesi kadar yalnız.
Yalnızlığımı erittim İstanbul’un potasında,
Yalnızlığa yelken açtım yalnızlık limanında.
BOĞAZİÇİ’NDE BİR AKŞAM
Bu akşam hatıralarımı bir demli çay bardağına sığdırdım;
Hatırladıkça yaşanmışlıkları hep duygulandım…
HASRET RIHTIMINDA
Gecenin rıhtımına yanaşan gönlümün gemisi
Hasret rüzgârları ile vuslat hayâlleri taşır…
Gün batımında hüzünlenirim nedense
Acaba yaklaşmakta olan gecenin karanlığı mıdır?
İçeme ürperti düşüren….
Yoksa yalnızlığın dev misali büyüyen karanlık gölgesi midir?
Gönlümü ürperten…
EYÜP’TE SABAH NAMAZI
Bu akşam yeniden gönlümü hicranla dolduran;
Bir hasret uyandırır beni esrarlı uykudan...
Mehtabın ışığında raks ediyorken Marmara;
Sarmadı uyku düştüm derviş misali yollara...
HAYAT
Ey eşref-i mahlûkat! Sence nedir hayat?
Bak bu ömr-i fâni sonunda firkat.
Gel Hakk yolunda edelim sebkat,
Bir ezanla salâ arasındadır hayat…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!