Ve bir ses yükseldi cehennemin dibinden,
Hezimete susayanlar,
Vurun, vurulun!
Ölün, öldürün.
Rahat yutacağımız lokmalara ayırın,
Azraile selam verdim,
Bekliyormuş,
Biliyormuş kaçamayacağımı,
Hendek açmamış yoluma ,
Ya da bariyer koymamış,
Sadece bekliyormuş,
Bir güvercin uçuralım
Gözümüzün gördüğü son noktaya
Kimsenin kanının akmadığı diyara
O da vurulmasın
Kelebek ömrünün daha uzun olduğu bir diyarı istemem
Bugün gurbetimin son günü
Asırlar mı oldu , bilemem
Gelen geçen neydi , aklım fehiminde değil olanların
Sadece son günü gurbetimin hepsi bu
Şimdi alıp gitme zamanı bohçayı
Yolunda gerek yolcuyuz
Taife düştü yolumuz,
Taşlandık, hırpalandık, kana boyandık,
Dediler Necaşi var, habeşe hicret vakti,
Hicret ettik,
Necaşi yaşlanmış, adalet yıkılmış, rüşvet yer etmiş hayatlarda,
Hayaller ziyan oldu,
Sütü cezveye koyarsın. Tüpü yakar cezveyi üzerine koyarsın. Bir süre beklersin.
Zamanı gelir kaynar, süt. Köpürüp dökülmeden tüpü kapatır, bardağa doldurursun. Belki biraz şeker eklersin, ağzın tatlansın diye.
Kaynar sütü yavaş yavaş içersin. Dikkat etmelisin. Hızlı içmemelisin. Ağzını yakmamalısın. Sütün ne derece yakıcı ve tahrif ettiğini iyi bilirsin. Belki dünyada insanı yakacak en şiddetli kimyasalın süt olduğunu biliyorsundur. Hele üzerine hiç dökmemelisin. Yakar vücudunu, perişan eder. Dengeli tutmalı, dengeli içmelisin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!