Bir kış gecesiydi
Ansızın penceremin camı kırıldı
Sanki kurşun cama gelmişti
Yatağımdan hemen fırladım
Üzerime bir şey almadan
Evden attım dışarı kendimi
Sevgi biter diye korkma
Gel canım, gel
Hayatı zehir etmem ben sana
Gönlüme ektiğin güllerden veririm
Her sabah elimden eline
Toprağa gömsünler bu gece beni
Nefes almamı engelleyen vefasız için
Bilmesin vefasız toprağa gömüldüğümü
Sonra toprak olup yakmasın bedenimi
Gözyaşlarım aksın bu gece
Gezelim, gezelim el ele gözlerinin kıyılarını,
Göz bebeği, denizinin kıyılarına vuran serin dalgaları,
Islatsın kumlara basan çıplak ayaklarımızı,
Sarılalım, sarılalım hasret kalan kumrular gibi,
Isıtsın sevgimiz esen rüzgarlarda içimizi,
Bir hoşluk yaşayalım uçuşan martıların seslerinde.
Gönül rüzgarları eser,
Ayrılıklar hasretini bekler.
Güneş doğmuş dünyalarına,
Güller açmış yüreklerine,
Bahar gelmiş duygularına,
Ellerine almışlar kır çiçeklerini,
İsmini verdim güllere, çiçeklere
Bakışlar yalan söylemez diye
Gözyaşlarıma yazdım seni sevdiğimi
Bir şarkı besteledim kalbime
Duygularımı yazdım içine
Kalbimi, içinde yanan kızıl ateşin alevleri kaplamıştı,
Yüreğimde, dayanılmaz kabir azabı sancıları.
Gömleğimde kurumuş kan lekeleri,
Ceketimde kurşun delikleri,
Pantolonumda kılıç yırtıkları.
Sekeliyorum puslu havada,yaralı yaralı
Haydi;
Haydi, göster gönlünün gül bahçesini,
Kelebekler gibi beni de al oraya,
Başımı koyayım anne kucağına,
Gül kokulu ellerin okşasın saçlarımı,
Dokundur yanaklarıma sevgi ellerini,
Baktım seni bulmuşum
Yaşın uygun, boyun uygun
Tam bana göresin
Benimle evlenir misin?
Dünya malını görmedi gözün
Ben seni öyle sevdim ki; gökteki yıldızlar seni kıskandı.
Ben seni öyle sevdim ki; güller bana gülmez oldu.
Ben seni öyle sevdim ki; ailem bana düşman oldu.
Ben seni öyle sevdim ki; seni unutayım derken kendimi unuttum.
Ben seni öyle sevdim ki; yalnız başıma kaldım. Hasan İsrâ Yıldırım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!