Merhabalar, ben Hasan İSKAN. 1993 yılında Şanlıurfa'da doğdum. Evliyim ve üç çocuk babasıyım. Devlet Memuru olarak görev yapıyorum. Şiir yazmayı, Beşiktaş ve Şanlıurfa spor kulüplerini tutmayı seviyorum. Aileme ve ülkeme çok bağlıyım. Hayatımdaki her şey için Allah'a şükrediyorum.
Hasan İSKAN'ın Hayat Hikayesi :
Merhaba, ben Hasan İSKAN. 1 Ocak 1993'te Şanlıurfa'da doğdum. Hayatımın ilk yıllarında beni sevgiyle büyüten babaannem,ve 6 yaşımdan itibaren devlet yetimhanesinde Yurdun da kaldım. Bu zorlu süreçte hayata tutunmayı ve ayakta kalmayı öğrendim.
Ortaokuldan sonra eğitimime ara vermek zorunda kaldım, ancak hayallerimden vazgeçmedim. Şu anda açık öğretim lisesinde okuyarak lise diplomamı almayı hedefliyorum. 2017 yılından beri devlet memuru olarak çalışıyor, aileme ve topluma faydalı olmaya çalışıyorum.
Hayatımın en büyük mutluluklarından biri, evliliğim ve üç çocuğumun olması. Onlarla birlikte geçirdiğim her an benim için çok değerli. Aileme düşkünlüğümün yanı sıra, Beşiktaş ve Şanlıurfa spor takımlarına olan tutkum da hayatımın önemli bir parçası.
Hayatım boyunca karşılaştığım zorluklara rağmen, umudumu hiç kaybetmedim. Kendimi geliştirmeye ve daha iyi bir gelecek için çalışmaya devam ediyorum. Bu platformda hayat hikayemi paylaşarak, benim gibi zorluklarla karşılaşan insanlara ilham vermeyi umuyorum. Unutmayın, her zorluğun üstesinden gelmek ve hayallerimize ulaşmak mümkün.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!