Deme ayrılıkta kaderin suçlu,
Ağlatan sen misin yoksa kader mi?
Sinemi ateşte ey sırma saçlı,
Dağlatan sen misin yoksa kader mi?
Kapanmaz göğsümde açtığın yara,
Bir gelin agliyor yasli gözleri,
Agla gelin agla hüzün zamani,
Bogazda düglenip kaldi sözleri,
Söyle gelin söyle sözün zamani.
Gözünden akittin kan ile yasi,
Bu zamanda her şey bir başka oldu,
Her kokulu çiçek gül değil dostum,
İyinin güzelin çok azı kaldı,
Sohbet-ı âliler bal değil dostum.
Gezip gördüklerim canımı eğer,
Gözün aydın olsun sevgili yarim,
Çalmıyor bak sazım teli küstürdün,
Göklerden duyulur ah ile zarım,
Yüreğimde açan gülü küstürdün.
Kalmadı hevesim güzel yüzünde,
Bahcede acilmis bir güz gününde,
Beyazlar icinde limon cicegi,
Hic bahar olmadi onun dününde,
Hüzünler icinde limon cicegi.
Meyveye duracak birazdan agac,
Yaz bahar aylari geri gelince,
Karisir topraga gülümüz bizim,
Karlar eriyipte seller inince,
Dolar yeni bastan gölümüz bizim.
Genclerimiz meydanlara dolunca,
Basi pare pare dumanli daglar,
Sizde benim gibi yalniz misiniz,
Bagimda yetisen laleler güller,
Sizde benim gibi günsüz müsüz
Yükseklerden ucup giden turnalar,
Vücudun yüreğe dar geldiğini,
Sen gidince bende gördüm Gülperi,
Aşkın açısının ne olduğunu,
Sen gidince bende bildim Gülperi.
Seyyah olup gezdim dağı taşları,
Gönlüm sıkıldıysan artık buradan,
Yârinin yattığı yere gidelim,
Nasip eder ise yüce Yaradan,
Dertlerin bittiği yere gidelim.
Yakmasın diyorsan gurbetlik bağrı,
Yine gam yükünün hamali oldum,
Hazan vurdu bana sarardim soldum,
Bir yarin askiyla sacimi yoldum,
Yine de sevdami anlatamadim.
Mecnun gibi gezdim daglarda tasta,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!