Nereye baksam hasretim sana
Suyunu içmediğin ırmak
Üzerinde yürümediğin toprak kalmamış bana
Nereye baksam hasretim sana
Islanmadığımız yağmur
Herkes uymuştu imama
Ne Muhammed kalmıştı,nede Mustafa
Tom amcanın elinde bir asa
Çanakkale yi geçiyordu
Yiğitler zindan,aydıncıklar makam seçiyordu.
Düğmeye basıldı başladı,
İnsan hastalanmıştı
Kılcal damarları,derisi,elleri beyni fethedilmiştİ.
Müthiş bir hızla harekat devam ediyordu
İnsan yeniliyordu...
Bir yandan parlak nutuklar atılıyor
Öbür yandan habire yeni fabrikalar açılıyordu
Sen de geçeceksin benim geçtiğim yerlerden
İşte buraya bırakıyorum anıları
Günü gelince tam burada bulacaksın
Bir öksüz gibi bıraktığın hatıraları
Sahildeki dalga,buluştuğumuz yer,yüzdüğümüz marina
Kimi derki kaçan kovalanırmış hikaye
Kimisi derki nazdır masal
Kimileri de bitmez tükenmez hazine
Kimisi acı
Kimisi hasret
Kimisi ölüm
Ne cennette,ne cehennemde
Tanrı nın evinde oturuyorduk
Aşkın piri turna gibi
Kâh uçuyor kâh konuyorduk
Ne dağlar yüksek,ne denizler engindi
Varlığın hayatken,yokluğun bir azapmış
Hasretin elinde sevgi,bilsen ne kadar harapmış
Anılarda yaşamak,ölümlerden betermiş
Seninle olduğum anlar,meğer ne çok güzelmiş
Kesmişsin bütün yollarımı çaresiz
Almışsın yüreğimi eline
Her zerresi bir kör düğüm,büyülü geçmiş
Yüreğim çırpınır ellerinde
Yüreğim çırpınır ellerinde
Nasılda kuşatırdın gün gibi
Koskoca bir tarih yazıldı aşktan
Hatıraların dili olsada söylese şimdi
Ardından baktığın bir adam geçti buradan
Bir adam geçti hatıraları toz duman
Boyu doksan eni yetmiş santim dört ayakla girersin
Arkana birde tepik yersin
Gelsin doksan kere doksan gelsin öleceksin
Ayağını tavana diksen kan tepende
Ayakta uyusan ayak nerde
Morun üstüne bir mor kendine kendini sor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!