Böyle buruk bakma bana!
Bilirsin;
ben,
bilinmez bir beldenin bozkırlarında
buldum, benliğimi.
Biraz baygın,
Ben soru işareti, sen üç nokta...
Sanırım en çok yakışan,
..........bunlar bizim aşkımıza.
Ben, umutlanırım, aşka her yazıldığımda,
..........umutlanırım, seni görünce.
Susmak, eşittir üç nokta
Bir sessiz (a) kış olur yüreklerde
Gecenin (a) yılış serüvenleri
Yüreğinin o (a) dil döngüsünde
Tekleri bin(a) et nicelere
Her nefes bir (a) dem bile gelse de
Yazgımsın...
Yazgılımsın...
Bütün yollarına saptım, aşk kentinin.Her cadde, her sokak beni, sana getirdi. Bir yaşamı sırtladım; günahlarıyla, sevaplarıyla. Kadere emanet ettim; umutlarımı, seni. Bir beklenti kemendine tereddütsüz tutsağım, şimdi.Bütün rüyalarım adına düğümlendi.
Yazgımsın...
Ağır aksak bir yaşantının orta yerinde sensizim, şimdi.Güvercinlerin kanat çırpması getirir mi, beni kendime? Suyun akışı... Güneşin doğuşu, batışı...
Sustu, inleyişi gecenin,
Dindi, sokakların sancısı,
Bir gölge geçti,
..........isyanın kenarından.
Geride bıraktı,
..........boğulgan hırıltısını rüzgar.
Ben geldim,
Hazır mısın?
Sana geldim.
Tüm cesaretimi giyip üstüme,
Cesaretsizliğimi itirafa geldim.
Aynı kumsaldayım,
O günkü gibi...
Deniz aynı, kum aynı...
O güzelim meltem esiyor yine ılık ılık.
Hani kulaklarımızı çınlatan martı vardı ya,
İşte onu duyuyorum, yükseklerden.
Susarsın yitirdiklerine,
Susarsın bitirdiklerine,
Bakarsın uçup gitmiş her şey,
Kalan fotoğraflarda kalır.
Unutulur yaşanılanlar,
O,deniz çocuğu,kıyı tutsağı,
Gönül işlerinin hırçın çırağı…
Hangi harf başlatır ki bu yazgıyı?
Silinmez bir kader,katrandan kara…
Ve umultulu düş sandallarında,
Küreğe sarılmış eller, çeker isyanı.
Gökkuşağı olmak isterdim,
Yüreğinin sonsuzluğunda.
Ben mavi olmak isterdim,
Gökyüzünün, denizin, sonsuzluğun mavisi.
Sonra, kırlar kadar yeşil olmak isterdim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!