Hasan Hocam
Hasan hocam, ulu çınardı.
Bu sene, göremedi Mart’ı.
On yedi, Şubat, ecel sardı.
Altmış altı yılımış, ömrü.
Yılda, iki bin beşi vurdu.
Cenazesi, sanki bir ordu,
Aksâ Cami’i, selam durdu.
Son defa gördü, Hasan Hocam
İşten, aştan, asla yılmazdı.
Namazını, kaza kılmazdı.
Bir vaktini, boşa salmazdı.
Hep çalışırdı, Hasan hocam.
Sıkıntıdan, sıyrılamadı.
İyilikten, ayrılamadı.
Baş köşeye, buyrulamadı.
Yaşayıp gitti, Hasan hocam.
Cenaze, düğün, hep koşardı.
Sohbetlerde, kükrer coşardı.
Şeriatı verip, aşardı.
Bir yol bulurdu, Hasan hocam.
Alimdi, bilirdi, her halden.
Bülbüldü, anlardı, her gülden.
Bir mana çıkarırdı, dilden.
Yobaz değildi, Hasan hocam.
Yapmıştı, Musalla taşını.
Kendisi de koydu, başını.
Duyanlar, döktü gözyaşını.
Toprağa girdi, Hasan hocam.
Allah, cennet etsin yerini.
Göstermesin, kabir şer’ini.
Melekler silsin, yüz terini.
Cennet’e varsın, Hasan hocam.
Paksoy’um, yazar söyler böyle.
Söz bitmez, ne söylersen söyle.
Dünya’yı, biraz düşün şöyle.
Bir hayal oldu, Hasan hocam.
Kayıt Tarihi : 7.6.2012 10:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abbas Paksoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/06/07/hasan-hocam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!