Tavsamış bağa dönmüş
Adıma zimmetli ne varsa
Talan edilmiş, yangınlar çıkarılmış
Parsellenmiş duygularım,
Ruhsatsız yapılar yapılmış
Korkmuyorum
Bir çoban köpeğinden ödünç aldım bu cesareti
korkmadan yürüyorum
Biliyorum,seviyor tanrı
Görüyorum ölümü…
Aynalarla savaşmadım, ay aydınlığında
Acıyı kazıdım zamanın karanlığında
Bir tek ben miyim, kalabalıkların yalnızı?
Benim sesim mi, seslerin en cılızı?
Belada başım, nazlı sevdadan yana
Kül rengi geceler göz kapaklarında;
Zamansızlık ile yersizliğe yanar.
Sözler mahzundur titrek dudaklarında;
İfadeler hep manasızlığa yanar.
Yarım kalmış hayaller başaklarında
Beklersin; güneş doğmaz, yağmur geç yağar.
Kursağımda ağrıdır acı ve ağır bakışların
Gülmeyen yüzünde aradığım şifam
Uslanmaz sevdamın emiresi efendisi
Aşkıma adadığım vefamsın
Kervanıma çölde kuyu
Bu naçar seyyahın kervansarayısın
Sırlarını derken, zalimin de yufkadır yüreği
Ağlar…
Kaygısızca anlatın bir bir
Taşıyabilirim yük olmaz,
Ben de ağlayabilirim
Hadi anlatın, ağlamalıyım…
Akdeniz’den bilinmeyen mevsimlerle geldim
Gökyüzüne bir gökkuşağı dokudum
Hiçbir ressamın bilmediği renklerle desen desen
Yaban gülleri derdim ellik ellik
Taçlar yapıp taktım saçlarına
Bir elimde zifiri bir gece
Diğerinde dipsiz bir deniz
Biri, eritir her derdi
Diğerinde, hepsi, ten rengi
Zincirlenmiş şehrin zencileri
Harika şiirler....