Bana İstanbul'u anlat!
Aşıkların adalarda gezdiği,
Kız kulesinin hisarlari izlediği,
Sarayların boğazı süslediği İstanbul'u.
Bana İstanbul'u anlat!
sen gidince
ben yeni senler aradım
seni hiçbir sende bulamadım
benim ömrüm senin yokluğunun sonuna kadar sürebiliyor ancak...
bigün bir anı çıkıp gösterince bana seni,
sevmemeye çalışmaktan yoruluyor ruhum.
birkez daha söz verip öldürüyorum kendimi,
yeniden doğuyorum gözümü açtığım ertesi gün,
ve yeniden doğan ruhum senin yokluğunun sonuna kadar yaşayabiliyor ancak...
seni öyle sevmiştimki
ismini yazarken sayfaları doldurur
sayfalar doluncada
okumaya başlardım
her şarkıda seni hatırlamam
aşkının bedeliyse
yokluğuna dayanamam
sensizlik...
gözümü kırpmadan sabahı getiren sensizlik
nefes alırken 'neden? ' diye sormama sebep
adını duyduğumda nefes almama engel
sensizlik...
bekleneni beklemekten yoruldum
bildiğim 'son'u mu merak ediyorum?
hasretler mi yaraladı yüreğimi,
yoksa yanımda oluşun mu dokundu gururuma?
sevdiğimsin ama sevgilim değilsin ne de olsa...
rüyama girersin, haber vermeden
benimkisi kavga değil
benimkisi dava değil
sevdasında boğulmuş bir yaşam
bu yüzden işte;
benimkisi kimsenin umrunda değil...
sabahı bekledi yine yüreğim...
özlemleri hatırlattı doğan güneş...
gidişini seyreder gibi,
buğulu camlardan baktı,
hasretlerin doğuşuna gözlerim!
daha çocuktum!
sevmezdim hiçbir kızı,
aşık olmazdım hiç kimseye,
düşmanımdı sınıfımın güzelleri,
anlamazdım da güzelden,
daha çocuktum!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!