Gözlerin aklıma her gelişinde
Ben benden gidiyorum sanki,
Kapadığım zaman gözlerimi
Hatırlıyorum o beni benden alışını,
Öyle anlamlı bakardınki bana
Uzaklardada olsam bilki sen bendesin,
Yazık ettin çınar ağaçlık sevdamıza
Senin için herşeye razıydım
Gözümü kırpmadan ölüme bile koşardım
Ama düştün gözümden artık
Deymezmişsin hiç bir şeye
Seven sevdalısını bu kadar üzmez
İnanki Kimse Öyle Bakmadı Gözlerime
Onlar benim bir nevi terapistimdi
Huzuru tatlılığı yakalıyordum
Şarj aletim gibiydiler ruhumun
Ve ben onları daha şimdiden çok özledim
Boynunu büküp yandan bakışını asla unutmayacağım
Ada'nın her yerine kokun sinmişti sanki,seni unutmaya çalıştıkça daha mı çok bağlanıyordum ne? Ama böyle de yaşanmıyordu sevgili, ne seninle ne de sensiz.Sen benim başıma gelen, adını koyamadığım; ama ecel gibi bir şeydin.Senden kaçtıkça sana daha çok mu yaklaşıyordum ne?
Seni düşünmek çok güzel şeydi ;ama senin beni düşünmediğini adım gibi bilerek, yine de seni düşünmek çok saçmaydı .Bu beni gerçekten rahatsız etmeye başlamıştı.Neden insan bu kadar seviliyorken,
düşünülüyorken,hissediliyorken bunu anlamamakta ısrar ederdi?
Ah bir anlayabilseydim nedenini, belki ona göre ruhumdaki fırtınalar daha azalacak,daha huzur bulacaktım.İnsan aslında huzuru,dinginliği,sakinliği,yanında huzur bulacağı limanını,sevdiğinin omzuna başını yasladığında güveni,rahatı mutluluğu arıyorve bunu istiyorken, peki neden hep onu üzeni sever,onu şiddetle ister,ona tutkuyla bağlanırdı?
Belki bizi mutluluktan uçuracak,çok mesut edecek birisi karşımıza gelip, elini uzatır.Gel beraber mutluluk yolunu aşalım der; ama biz yok ille de zor olanı seçeriz,bizi üzen ağlatanı tercih ederiz.Bu paradoksal labirentlerde kovalamayı seçeriz.Bu mantıksızlık artık Centrum kaptanı gerçekten rahatsız etmeye başlar.Doğru tekti her ne kadar ona ulaşan yollar karışık ve çok fazla sayıda seçenek var gibi de olsa, biraz daha mantıksal ağırlıkta sevgiye ulaşılamaz mıydı acaba?
Neyse özlemişim mangalda balık pişirmeyi.Ben mangalda balıkları pişirirken aslında memlekete doğru hayalimde de olsa uzandım gittim.Palamut mevsimi başlamıştı şimdi oralarda.Van gölünde tek cins çıkan balık vardı,dünyada tek,İnci kefali sodalı suda yaşıyabiliyordu;ama ben palamutu tercih ediyorum(Her ne kadar Eczacı kardeşim Naman Mızrak şimdi muhalefet edecek bizim göl balığının ne eksiği var diyecek ama :))))) .Vefasız sevgili sen artık gelmesen de seni unutmaya başladım bile ben.Hatta sen varmıydın ki hatırlamaz oldum birdenbire.Amnezi mi başladı ne?
Hani bazı acılar vardır
İnsana zamanla koyar ya
Acısını sonradan hissedersin
Senin yokluğun böyle bir acı
Sen ne tatlı şeymişsin üzüm gözlüm
Göçmen kuşlar bile artık
Döndüler yuvalarına
Sen gelmez oldun be güzelim
Bu can seni çok özlüyor
Ve ben sensiz her geçen gün
Ölüyorum anlasana yar
Kız kulesi' ndeki bu muhteşem görüntü Esma ve Elif'in de çok hoşuna gitmiştir.''Mümkünse burada biraz mola verelim mi Kaptan?'' derler.Ben de seve seve kabul ettim,hiç gidesim yoktu bu muhteşem yerden.Burada beni çeken sanki gizli bir kuvvet vardı.
Esma gemimizin revir tabibiydi,benimle birlikte bir çok sefere katılmış,benim kahrımı her şeye rağmen çekebilmiş,bana sabredebilen yegane, benim için çok kıymetli revir sorumlumuzdu.
O varken hastalanan olur mu diye hiç düşünmüyordum.Elif' imiz ise rotamızı çizen harita mühendisi kadın subayımız,aynı zamanda mutfaktan sorumlu,aşçılarımızı sımsıkı kontrollerle denetleyerek,gerekirse kepçe ile müdahele ederek en güzel yemeklerin yapılmasını sağlamakta olan ,çok cici bir kızımız.
Bakalım ilerdeki limanlarda kimbilir onu ne kısmetler bekliyordu bilinmez ki,bahtı da gönlü de açık olsun.İlkerle Ali boğazın muhteşem görüntüsü karşısında dalıp gitmişlerdi.
Gemimizde 3 tane de miçomuz var,her türlü işe koşturmaktalar.Bu arada Esma bir sürpriz yaparak gitar çalmaya başlar,zaman zaman, revire indiğimde bana harika bir resital yapmakta ve ben onu dinlerken tüm dertlerimi unutmaktaydım.
Gitarla akdeniz akşamlarını çalmaya başladı ve ben o kadar mutluydum ki ;ve gitarın tellerine bastıkça aklıma'' çayımın şekeri,gitarımın teli'' dizeleri takıldı birden.Gitarın nağmeleri gittikçe güzelleşmeye başlamıştı sanki.Gözlerimi Esma'dan alamıyordum.
Kızkulesinde biz bu kadar güzel duygular yaşarken bir de baktım ki benim can dostum Ümit Kaptan ; benimle nerdeyse dünyanın her yerini gezmiş,Kastamonu'nun en yakışıklısı(birazcık tarama özürlü ,ama o kadarcık kadı'nın kızında da kusur olur) o da Kız Kulesi'ne balık yemeye gelmiş.
Bizimle dünyayı gezmeye hazır mısın ?dediğimde olmaz mı Kaptan, ben de sevgilimden ayrıldım ,zaten yaralıyım ,geleyim seninle diye seve seve kabul etti teklifimi.Hem dedim sen merak etme sevgili ayrılıklarının uzmanı,terapist Centrum Kaptan burda ben seni çabucak iyileştireceğim ,ama önce iyileşmeyi istemen lazım.
Ümit Kaptan ayrıca benim Ankara fatihi dostum.Ahhh şimdi başkent'te olmak vardı.Tandoğan meydanında MKE yanındaki mezun olduğum Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nin kantinide çay içmek,avlusunda top oynamak,Kızılay'da gezmek,Tunalı Hilmi'ye çıkmak,Kuğulu Park'ta kuğuları simitle beslerken onları seyretmek harika olurdu.Bu esnada Esma geldi ,Kaptan artık denize açılsak mı? boğazın serin suları bizi özlemiştir dediğinde,Elif zaten rotamızı hazırlamıştı.
Elif'e baktım ,ama Kaptan önce şarkımı söyleyeyim, sonra devam edelim diye başlar şarkı söylemeye.Gönlümde açmadan solan bir gülsün.Her zaman gamlıyım her zaman üzgün.Beklerim yolunu aylar boyunca.Yeter ki gel bana senede bir gün ,senede bir gün.(Kızımızın sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum).Ağarsın saçların.Solsa yanağın.Adını anmaktan, yansa dudağım.Bu aşka canımı adayacağım.....Yeter ki gel bana ,senede bir gün.
Elif o kadar tatlı söylemişti ki ,haydi dedim herkes sandala ,doğru Palamar'a ve artık Palamar'ı çözelim ve açılalım boğazın serin masmavi sularına.Elif Haydarpaşa Limanı açıklarına geldiğimizde ,lütfen selam verelim sirenimizle ,ne de olsa Marmara Ecza'ya el sallamadan geçmeyelim.Bizim için çok güzel anılarımızın geçtiği bir nostaljiyi yad etmeden geçmeyelim dedim.
Yine o kadar güzel ve zariftin ki
Kuğu gölü balesi yapar gibiydin
Nazlı nazlı süzülüyordun
Seni izlemeye doyamıyorum ki
İncitirim diye korkarak seyrediyorum seni
Aşkı Layık Olanla Yaşamalı
Bunu çok geçte olsa anladım
Ama öğrenmenin sonu yokki yaşamda
Her an yeniliklere açık olmalıyız
Yürek çarpıyorsa birisi için
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!