Bir Sessiz çoğunlık
Bir sessiz Çığlık…!
Okutmak istiyoruz Çoçuklarımızı
Süt veren Dana gibi
Saat başı sağmak
Soymak istiyorlar bizi..bizleri…
Eze eze
Dize dize
Yoksullaştırarak,yoksunlaştırarak
Kütüğü kalınlık makinasından
planyeden geçirir gibi
akılları sıra yontuyorlar,yoluyorlar,soyuyorlar bizi,bizleri…
Bayramlar,seyranlar gelir,geçer
Doğum günleri,nişanlılık,evlilik yıldönümleri...
Ve yılbaşları...
Soğan başı bile olamadığımızdan
Bakar,bakar dururum...Mağaza vitrinlerine
Bizden öncekiler hepten yokluk,yoksulluk içinde
O günlerde olmazdı cebimde beşpara
Gerçi bugünlerde de olmazya…
Kaçtık diyelim okuldan ki..
Lisede Sultanahmet Sanat Enstitüsünde başladım ara sıra..
Lan gardaşım…elimden geldiği kadar iş yapardım,
Atelye hocamız her iş sonrası birde sözlü yaparak
Allahın hakkı üç
Müslümanlığın hakkı dört
Dört-dört…! derlerya…!
Tazı gibi
Tavşan gibi
Şaha kalkmış dört nala giden at gibi
Korkmıyacaksın,
Kaçmıyacaksın
Küsmiyecekcin
Kırıp,dökmiyeceksin...
Bir deniz durgunluğunda,
kendini yetiştirecek hayat vereceksin canım canım yavrucuğum...
Herşeyde olduğu gibi
Kavganın da var iki nedeni..
- üretip paylaşamıyanlar
- üretemeyip paylaşamıyanlar
üretip paylaşamıyanlar
verirler kavgalarını sonuna kadar...
Yıl 1970-1971
Sultanahmet Sanat Enstitüsünde
Öğrenciyim…seneninde son günleri.
Bir Edebiyatçımız vardı Mehmet Küçük…
Küççük..
Allahın hakkı 3 derler,3 anısı var Küçüğün
Gel zaman –git zaman
Şakayla karışık …
bende çoçukluğumda maniye benzer yazılar yazardım
sevdalandıklarıma
sevdalananlara ara sıra..
çoçukluk..hoşlarına gider…kıkır kıkır gülerlerdi..
Nasıl etsem,ne yapsam diye düşündüm düşündüm...yıllarca
Benden uzak ve habersiz geçen
Çoçukluk ve gençlik yılları...
Haydi bre...iş simdi bende..bende...
Düşünürüm,düşünürüm,düşünürüm çoğu kez...
Gerçi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!