Bedenler bir tuval
Yaşam fırça vuruyor üç renk:
Çocuk,genç, ihtiyar
Daldırıp çocuğa fırçasını
Bir çizgi çekiyor dümdüz
Son hızla kovalıyor akrep yelkovanı
Bütün saçlarım verdim yele
Dertlerim söyledim ele
Sepetim düştü sele
Bir bakın bura hele
Zalim zalim derdin nedir?
Ağrı dağında çığ olup düşüyorsun
Harran ovasına
Harran'ın Çocukları çiğniyor seni
Soğuk kuyularıyla,
Askerler çiğniyor botlarıyla,
Milletvekilleri çiğniyor makosenleriyle...
Suyu koydum leğene
Kız gel hele gel hele
Çamaşırlar kirlenmiş
Sabun verim çitile.
Sabun kadar temizim
(1)
Tamam sevemedim seni
Seni sevmeyi bilemedim
Kusurum yoktu
Köyden yeni gelmiştim
Bizim orda öyle
İkaruzdan bu yana
Sevgi,Çocuk birde umut
Saklambaç oynadı tabularla
Sin sobeledi...
Sevgi defin giderlerinde kullanıldı
Saç tellerim kırağı
İliklenmez aşk hırkası üzerimde
Koşuyorum koşuyorum
‘kavuşmak ilminde bütün fasıllar’
Kaplum-bağa -girdi
Üzüm yedi üzüldü
Süzüm süzüm süzüldü
Kamlum-bağa -takıldı
Özü yok oldu asmadan
Kabuğu var basma'dan
Ankara da zaman geç (ti)
Eğlendi gönlüm,akşamlar geç(ti)
Sevdiğimde çok geç (ti)
Sevildiğimde çok geç(ti)
Adın üç kere kulağına fısıldandı
Mem, mem, Mehmet
Dillin kül oldu savruldu bütün yüreklere
Ondan adın bütün dillerde
Ama sen dilber idin Zin Zin Zindan da
Diller uğruna kül oldu yürekler tarümar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!