Hasan Boğuldu Şiiri - Turhan Şahin

Turhan Şahin
354

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Hasan Boğuldu

Edremit Ovası dağlar eteği
Sebzenin meyvenin cennet biteği

Bin pınarlı İda Körfeze nazır
Kazdağda şah kartal uçuşa hazır

Kazdağın rüzgârı gayet sert olur
Efesi zeybeği bundan mert olur

Endemik Göknarı bağrını süsler
Kurdu kuşu gizler ormanda besler

Çağıl çağıl sular yarlardan akar
Sarıkız yayladan ovaya bakar

Katı eder dağlar insanı katı
Rüzgâra âşinâ yolların çatı

Yörükler Türkmenler Rumlar derilir
Edremitte pazar erken kurulur

Zeytinli Köyüdür Hasanın köyü
Zeytinden geçimi asırlar boyu

Bahçıvandı Hasan işe giderdi
Mecbur kalır ise yün de diderdi

Rüzgârın Kızıdır sanki Emine
Yaylada yaşayan konmaz zemine

Hasan Emineyi pazarda görür
Usul boylu kıza gönlünü verir

Emine bal taşır Hasan da bostan
Böyle başlar bu aşk dillere destan

Az konuşur çokça bakışırlardı
Yola koyulunca yakışırlardı

Hasan ovalıydı Emine dağlı
Gençler birbirine gönülden bağlı

Hasan bir gün der ki bu böyle gitmez
Her hafta bu hasret çekmekle bitmez

Büyüklere gidip divan duralım
Bir çare bulsunlar yuva kuralım

Emine kız der ki Kıyamam sana
Kulak ver de dinle Hasanım bana

Ocağın babasız anan yaşlıdır
İşin gücün köyde yarım başlıdır

Mekanımız dağlar yöremiz farklı
Evimiz kıl çadır töremiz farklı

Halı kilim bizde ince nakıştır
Obamızın yolu çetin yokuştur

Ben ovayı bilmem sen de obayı
Koyun güdemezsin giyip abayı

Burda çektiğimiz hasretlik olsun
Gel Hasan sevdamız mahşere kalsın

Israr eder Hasan sensiz duramam
Sen yoksan içinde hayal kuramam

Ben anama nerde olsa bakarım
Kör komam ocağı ateş yakarım

Eminem ben sensiz nasıl ederim
Çıkar yaylanıza koyun güderim

Ben verdiğim sözü namus bilirim
Nerde pes edersem orda ölürüm

Emine aşkına al yazma verir
Vakit geç olmuştur yoluna yürür

Anaya ataya durum sorulur
Hasan sınanacak karar verilir

Hasanın sınavı tuzdan olacak
Tuz gelmezse şayet kızdan olacak

Kırk okka has tuzla çıkabilirse
Sağ sâlim obaya yıkabilirse

Obada töreye karşı gelinmez
Nedir tuzdan murat o gün bilinmez

Emine gelince kavil yerine
Bildirir bu şartı gönül erine

Yüklenir sırtına kırk okka tuzu
Ancak böyle alır sevdiği kızı

Önünde Emine uzun yol yürür
Hasan terledikçe yükü de erir

Tuz acısı olur yarayı basan
Sığınır Rabbine ovalı Hasan

Gittikçe tükenir dizinde derman
Durmak yok bu yolda böyledir ferman

Yansa sırtı tuzdan dağdan inemez
Hasan bu utançla köye dönemez

Biraz soluksansa kendine gelir
Emine kız buna hep engel olur

Çünkü bu sınavdır hile katılmaz
Tuz torbası asla yere atılmaz

Ne yapsa olmuyor artık edemez
Anlaşıldı Hasan yola gidemez

Başını taşlara vururken dere
Gökbüvette tuzu bırakır yere

Emine torbayı alır sırtına
Uymamıştır Hasan töre şartına

Emine öfkeyle epey yol alır
Hasan oracıkta yığılır kalır

Varır obasına yalnız başına
İndirir yükünü binek taşına

Namus bilir Hasan verdiği sözü
Emine gidince kararır gözü

Bir ses yankılanır haydi hoşçakal
Eminem çınardan yazmamızı al

Yüceden engine çağlayan suya
Bırakır kendini söz hükmü bu ya

Bu sesi duyunca çöker Emine
Kanlı gözyaşları döker Emine

Emine ah çeker içten derinden
Kahreder feleğe geçer serinden

Dinlemez anayı hem de babayı
Geride bırakır gider obayı

Hasansız Emine çılgındır artık
Dünyada umutsuz yılgındır artık

Al yazmayı görür çınar dalında
İner suya alır koklar kolunda

Anlaşılır Hasan suya gitmiştir
Emine kız için hayat bitmiştir

Çınar dallarından birine basar
Armağan yazmayla kendini asar

Delicoş Gökbüvet habersiz çağlar
Anne baba kardeş çaresiz ağlar

Çınarı görenin yüreği yanar
Emineçınarı olur o çınar

Kekik kokusudur Emine gayrı
Ak köpüklü sudan düşse de ayrı

Canlar tenlerinden burda soğuldu
Gökbüvete dendi Hasanboğuldu

Ovada obada olay duyulur
Dilden dile destan böyle yayılır

Bu ölümsüz sevda mahşeri bekler
Kazdağ âşıkları bağrında saklar

Turhan Şahin
Kayıt Tarihi : 5.8.2011 00:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Turhan Şahin