Kendi halinde bir dünya vatandaşı.
Udperest adlı mefhumun kurucusu.
Uzak Dünya Şiirleri adlı bir kitabı olan şair, yaşamını bir yerlerde -ama uzak ama yakın- sürdürüyor.
Babam toprak,
atam toprak.
Gözükecektir bize de yol.
Vesâit bol.
Ekin ol, buğday ol,
sen de bit şu topraktan fışkıra fışkıra!
İnsan odur ki,
abdest suyu alırken bile
bir çift burun deliğine,
onun tek derdidir
bir çift formalite.
Bugün,
akşama kadar seni düşündüm.
Biraz soluklandım.
Sonra yine seni düşündüm.
Resmine her zamankinden biraz daha âşinâ oldum.
Senin için şiir yazdım bugün.
Saat 11 çayında
iki dost insan
oturmuş,
karşılıklı,
can cana
Marmara'ya bakarlar
Bir melek yüzlü nazar eder köye şafak sökerken.
Süzerken etrafı
dalgalanırken saçları
ılgıt ılgıt esen sabah rüzgârı,
savurur saçlarını tozsuz yamaçtan aşağı.
Koyu kahve bir çift göz nazar eder.
Bir şehre yeni bir gün doğarkenki kadar gençtim o sabah.
Gençliğimin tükendiği yıllar bir yana;
üzerime aldığım mavi kaban
doğalı bir yıl olduğum zamanların havasını kokuyordu.
Oysa bir ömür kadar uzaktım doğduğum şehre.
Gün yüzünü çevirmiş yüzüme
sarıca ışıldıyor.
Bense,
çok eskiden kalma bir denizci kalfası,
yüreğime çarpan dalgaların gelgitini sayıyorum
parmaklarımla:
Ve son nefesini verir
bir köpek
uykusunda.
Hani derler ya: it gibi ölmek.
Söyleyin, a dostlar, neresinde itlik
Söküklere itibar edin vesselâm;
onlardır tek sermayeniz.
Hattâ siz,
şeref iki paralıkken
beş kuruş edin külliyen.
Armut dibine düşer hâsılıkelâm.
I
Hayali bile güzel, sevgilim,
seninle beş dakikası geçen ömrün.
II
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!