Küskünüm feleğe barışamadım
Iradı yolları kavuşamadım
Ben bu ayrılığa alışamadım
Güzele çirkin sorulmaz imiş
Birgün bu ellere gelirsin diye
Ay ile doğan da gül ile batsın,
Söylen hilalime de ağıtlar yaksın.
Söyle hilal söyle neyin var senin?
Söyle güzel söyle kimin var senin?
Açın perdeyi baksın o adam
Güneşim oldun kavurdun,
Rüzgar gibi savurdun,
Her gün durmadan vurdun,
Yetmez mi sevdiğim yetmez mi.
Bak yuvasız kuşlar gibi
Pınarın başında aşınan taşlar
selam söyle yare uçuşan kuşlar
Söyleyin güzele mektup yazmasın
Yazarsa eğer yeniden başlar.
Kurumuş ağaç yaprak verirse
Yollarına su serpeyim
Uzat elini öpeyim
Daha küçük bir körpeyim
Sen düşürdün bu hallere
Bak düşürdün ne hallere
Şu karşıki dağda üzüm bağı mı
Kaybettik sevdiğim gençlik çağını
Çektirdin bana derdin çoğunu
Gayrı ben ölürüm böyle giderse
Ağlıyor anam her gün durmadan
Oturmuş sevdiğim oynar taş ile
Ağlama ıslanır kirpik yaş ile
Selam salmış gelin garip kuş ile
Baktım mektubuna gözyaşları var.
Pınar sandım gözlerinin yaşını
Gelir evden ağaç sesi
Sevdim ama kimin nesi
Solar gönül menekşesi
Bahçıvanı olmayınca
Karşı evde yanar ışık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!