/ karındaşım uzaklarda / gözden ırak, sözden ırak / Bitlis, Bingöl, Muş son durak / aklım fikrim tuzaklarda...
/ ne arayan var, ne soran / kahroluyor Ahmet Turan / Hasan karındaşsız yaren / dil, gönül lal; yasaklarda...
uzak aralar da yazamaz olduk artık...
selâm sabah hak getire! ..
hani, o çok kızdığın zamanlar
yiğitçe haykırışlar nire,
gözlerinden püsküren ateşler nire? ..
ya o öfkeyi yazdığın zamanlar? ..
selâm sabah hak getire! ..
okuduk; eşkıyalar parsellemiş dağlarını...
yeter ki düşman biline;
bulursun çaresini, bilirim! ..
ne var ki çok zamandır Hasan,
omuzlarımdaki yükün altında ezilirim! ..
bir delişmen poyrazın
yüreğime buz gibi çarpmasına üzülürüm!
üşürüm de karındaşım,
iki büklüm büzülürüm! ..
kolay değil karındaşım, dertlerle boğuşuyorsun...
dağda eşkıya, göl kıyısında bir çingene...
- ah be Hasan; dün seni sordu gene! .. -
bir de benimle uğraşma, bırak dursun...
- desem de inanma sakın -
dursun durmasına ya biliyorum, hissediyorsun
- çalmalı davul dengi dengine -
duyar gibi oluyorum: ‘delisin sen’, diyorsun! ..
dinle beni be Hasan, söylemek zorundayım!
bir yanar ki içim; pir yanar! ..
tam kıvamında yüreğim; sevda pazarındayım,
devasa yaralarım her gün yeniden kanar...
say ki, adı uçmak olan bir sonun huzurundayım...
sende şaşkın bir çingene, bir delişmen sevda bende;
ben, o delişmen sevdanın doyulmaz nazarındayım
bir de maruzatım var;
dolaşır bugünlerde ortalıkta bir çapar...
şikâyetçiyim sivri dilli dost(!) larımızdan! ..
terk ettiler mahfilimizi apar topar...
şüpheleri mi varmış da şiarımızdan;
bir kaşık su içinde bunca kasırga kopar? ...
tez dönesin karındaşım, Ankara’ nın ahvali bu,
ardı sıra dizilmiş günahların vebali bu...
“...dön gel ağam, dön gel; dayanamirem,
-uyku, gaflet basmış; uyanamirem...”
-20.05.2005 / Ankara
-Ahmet Turan Altunsu
Kayıt Tarihi : 20.5.2005 15:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mustafa Sami
dolaşır bugünlerde ortalıkta bir çapar...
şikâyetçiyim sivri dilli dost(!) larımızdan! ..
terkettiler mahfilimizi apar topar...
şüpheleri mi varmış da şiarımızdan;
bir kaşık su içinde bunca kasırga kopar? ...
tez dönesin karındaşım, Ankara’ nın ahvali bu,
ardı sıra dizilmiş günahların vebali bu...
“...dön gel ağam, dön gel; dayanamiram,
-uyku, gaflet basmış; uyanamiram...”
Duygu yüklü... Kaleminize sağlık...
Hasan, Hasanları ayıklamakta
Yola çıkıp yalın ayak
Dünleri var el de dayak
Beş bin yoldaşa mı yansın?
Ayçiçeği misali
Dönek devlere(!) mi kansın?
Yürüyor hırsıyla, imanıyla
Yutkunuyor kıt kanaat...
Sızlayan her yanıyla
Kahpe çetelere inat
Hasan, otağı yoklamakta
Hasan, ruhunu oklamakta
Ve Hasan Haykırmakta:
Biz ne kışlar yaşadık; düşlerin vurulduğu
Mideler boş, sırt çıplak; dişlerin kırıldığı
Alnı açık, yüzü ak; Rahman'a varıldığı
O, bizi mi kaybettik? Bu biz sahi biz miyiz?
Biz ne yazlar yaşadık; güneş ense kökümde
Koştuğum menzillerde vatan vardı yükümde
Arkadaş, arkadaşa can evinden yakında
Kulak sağır, dil susmaz; bu biz sahi biz miyiz?
Biz ne güzler yaşadık; kervanımız basılmış
Bayrağı bayrak yapan, koç yiğitler asılmış
Ne bu sükût? İkrar mı? Sesimiz mi kesilmiş?
Böyle miydi ahdîmiz? Bu biz sahi biz miyiz?
Biz ne bahar yaşadık; diktiğini sökerek
Taşımadı sevdayı; dar kafa, yufka yürek
Hedefleri vurmaya, Bozkurt kararı gerek
Çakallara iz soran; bu biz sahi biz miyiz?
.....
TÜM YORUMLAR (5)