Hasan!
Susuz kalmış çok susuz
Bir bardak su verin kendine gelsin
Su aktığı yerleri içene dinletir
İnsan konuşmaya başlar
Geldiği yerleri anlatır
Çok uzaktan gelmiş adam
Niye çok yürümüş ki
Düşünmemiş hiç düşünmeden yola çıkmış
Bir yer düşünmediği için çok yürümüş
İşte bizi buldu
Bizde düşünmeyelim mi?
Bırakalım kalsın mı?
Bir kere ufuktan düştü aramıza
Girdi içimize
Gördü bizi bizde gördük görüştük
Su istedi su verdik
Konuştu dinledik
Ufuk çekilmek üzere gece oluyor
Her kes evine bu kimin evine
Bir adama ihtiyacı olan var mı?
Var. Su verdim ona bana konuşsun
Varsa söyleyecekleri daha
Ben Suzan senin adın ne Hasan
Gidecek hiçbir yerim yoktu
Bende meçhule yola çıktım
Her gün aynı kendimle sıkıldım
Her gün gördüğüm insanlarda
Aradığım bir şey bulamadım
Bana gelemeyen birine yola çıktım
Bana mı?
Evet, Suzan sana geldim ben.
Hasan sen misin? Evet, Suzan.
Ama bu nasıl olur. Biz tanışmıyoruz ki?
Kurduğum bir hayaldi?
Her hayal bir gerçeğe kök salar.
Düşün bir kere hatırlarsın belki
Biri bana sesleniyordu; Hasan!
Seni gördüm. Umutsuz bir halin vardı.
Kararsız kaldığın anda adımı işittin
Gülümseyip gittin. Bende gidişine baktım.
Şimdi sana vardım.
Adımı nerden biliyorsun.
Adını bilmiyordum sen söyledin.
Ben seni biliyordum.
Adımı işiten kızı
Sen o gün öyle derin bir dinleyişeydin ki?
Yüreğimde kanayan suyu işittin.
Adımı duyunca yüreğimdeki su sana aktı.
Şimdi vara bildim sana
Hiç durmadım hep eğimde aktım
Kimseye kanmadım kimsede kana kana içmedi
Bakışlarımı bir tek içtin
Suzan!
Hasan.
Kayıt Tarihi : 4.1.2020 17:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)