Hasan Şiiri - Selçuk Yazıcı

olum Hasan;
yirmiiki tane on kuruşunu
numunelik desem yeridir tek bir liranı
ve yerde bulduğum elli kuruşu aldım
arka ceplerime dağıttım
bilmezsin ön ceplerim delik
ve bilmezsin ben şair falan değilim

neyse
paraları ne yaptığım konusunu merak ediyorsan
et
etmeni istiyorum
ve konuyu değiştiriyorum

şimdi srzenme zamanı
eğer kız arkadaşın olsaydım seni terkederdim
durmazdım buralarda böyle tek başına
ama seviyorum senin bu kadınlar hamamı muhabbetini
ve seviyorum dostça
ben de senin gibi erkeğim
ne diyim Hasanım ne diyim

hatırlar mısın bilmem dün gece yine dağıttık
ve bu seferki daha farklıydı
uzattık
kimse kim ama güzel kızlar gördük
benim tanıştığım bayan şuh İnci pas vermedi
üstelik erkek arkadaşıyla tanıştırdı
şit diyecen
ardından hâlâ etkisinde kaldığım MELTEM çıkınca karşıma
bastım iltifatı verdim kendimi
bıraktım
sarhoştum
o an aşıktım
ne yapayım Hasanım davrandım

senin bu tetikleme ve geliştirme uyumsallığın olmasa
üst katındaki Elif ve Elfin ile de balkon muhabbetimiz olamazdı
karşılarına oturup saçmalayamazdık
sabahın lacivert saatlerinde

biri şişe biri kutu iki bira
ikisiyle de tanışıp öpüştüm
içtim
oh be buzgibila

dolap ağlıyor Hasanım
üç yumurta
kurumuş salça
kurumuş peynir
çiğ köfte partinden kalma
kavanozda limon suyu
tatlı kola
sarımsak
iki tane büzük zeytin
ben sana ne diyim Hasanım
ne diyim
yakışmadı aşçıya
lakin aç değilim yanlış anlama
bilirsin ben sana ne derim

bugün babalar günü Hasan
ve baban çok önemli adam
benim gitmem lazım
ben de bir oğulum

sana özel bir durum olmamakla beraber
bu pazar günüm senin evinde Hasanım
birgün inşallah anahtarını alırım
ve karşı kafede Ayşegül ile buluşurum
sen çalışırken hafta içi
ben işsiz aylak kızkovalayan
olur mu Hasan
isterim cevabını
tamam mı Hasan?

sabah değil akşam
saat beşbuçuk
kedin de ortada yok
haberin olsun kimbilir kiminle

patates buldum Hasan
haşlamaya da verdim
yeter artık çok acıktım
evinden ayrılamadım

kendine iyi bak sakın ölme Hasan