Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
HAS YİĞİTLERE…
Güneşin derdini taşıyan adam,
Yüreğini kavuran sevda yüklenmiş.
Bin derdi olsa da çekmiyor gam,
Çünkü yıllarca yolu beklenmiş.
İstemez misin ya Ömer,
Sırrına ufkunca hep mazhar olmuş,
Onlara dünya bize Ahiret yeter,
Ol mahı kıskandıran gözlere dolmuş..
Uzat o mukaddes ellerini öpeyim,
Kâbe’de zemzeme kanıyor gibi.
Seni söylerken bilmem ne deyim,
Dedikçe şu gönlüm yanıyor gibi.
İnanışın Bilallerden düşen esame,
Gidişinden ben Hamza’yı anlarım
Payidar olmuşsun asrımıza düşene,
Fedakârlığınla aydınlandı günlerim.
En ağır yerinden tutmuşsun taşın,
Yine de bir of düşmez diklinden.
Ne hacet demeye belli yoldaşın
Kardeşlik kapmışın Hakk’ın GÜLÜNDEN…
Sn: Ziya Bey!
Fevkalade bir şiir okudum Yazan Kalemi yazdıran yüreği hak yolunun yolcularını selam ve dua ile
kutlarım.
Saygı ve Muhabbetle benden tam puan
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta