Evlatlar diktigimiz ağaç misali
Büyür uzar gider fidan misali
Dalından dökülen yaprak misali
Birgün elbetde el olur giderler
Yasarken hataya düşme aman
Canım dediklerin el olur inan
Dost kalmaz çamura düştügün zaman
Bir selam vermeden çeker giderler
İşin cok zor gaflet dolu insanlar
Sarılır bak kirli yüzü olanlar
Alt üst olursa yaptıgın hesaplar
Damarından emer ceker giderler
Dünya kördügüm bunu çözeceksin
Çok acılar ızdırap göreceksin
ALLAH deyip secdeye çökeceksin
İmanınla şer sel olur giderler
Yavrum yaradan var şeytana uyma
Şahdamarından yakın uzak sanma
Yaşamak renga rek bunlara kanma
Hiç ölmeyecek gibi yaşar giderler
Sonsuz evrenin bile ölümü var
Zenginlik sanki kurumayan pınar
Mal canın yongası olsa ne yazar
Paraya altına tapar giderler
Sanmaki gider senile servetin
Dolup taşsada ambarın kilerin
Zekatını ver olmaz bereketin
Lakin tutamassın uçar giderler
Zalim alemi er meydanı sanır
Ateşi yakar kor meydanı sanır
Tanımaz başka! hür meydanı sanır
Mezarlıga yolcu olur giderler
harun yildirim 6
Çırpınan kanatlarımı açmaya
Nasip eyle semalardan uçmaya
Diz çöküp kevser suyundan içmeye
Senin rızanla gönder beni yarap
İman dolu göğsümü kurşun delmez
Bana yol göstermek gafile düşmez
Münafıklar müşrikler şükür bilmez
Elime gönlüme şer verme yarap
Sahra çöllerinde çadırımı kurdum
Nur aktı gözümden duaya durdum
Gelenden gecenden kabeyi sordum
Kabede ölmek nasip eyle yarap
Yüzleri kalmadı hepsi bahane
Kibirlerinden oldular divane
Bütün dünya senin olsa nafile
Bir yırtık ihram yeter bana yarap
Mezarlıkda yaklaşdım bir kabire
Bitmiş zenginligi dönmüş fakire
Para teklif etmiş nünker nekire
İmanla ölemek nasip eyle yarap
Harun yildirim
dostun sinesine koysam başımı,
Hıçkırıp aglayan gözler bendedir,
Çaglayana döksem hicran yaşımı,
Şevkati yagdıran sözler bendedir...
Aşkın mayasını elden alsanda,
Çalıp tutturacan aksüt bendedir,
Tane tane tohum atsan tarlaya
Ekip dikecegin toprak bendedir
Felegin sillesi taş olur sana,
Kuş tüyü yastıgın bile bendedir,
Azadını kabul zor oldu bana,
Mubarek sevdanin özü bendedir...
Eşref olup dinlemezsen alimi,
Muhabbetin yolu izi bendedir,
Kül eyledim şu alemde zalimi,
Yunusun cektigi acı bendedir...
İnsanı var eden sevgiyse eger,
Görünmeyen bilinmez sır bendedir,
Aşkın üstüne nur yagarsa eger,
Rahmet rahmet yagan nida bendedir
Harun yildirim
Güller diyarindan siirler
Narı düzahta yansam can gidecek
Hak divanına hüsne şan gidecek
Tez elden bırak şerri zan gidecek
Yolum hakka gider dönmezem gayrı
Aşık oldum tatlı nar bakışlı dildara
Uçtum Vurdum pervazı gülizara
Muhabbetine döndüm mihrabına
Senden başkasını bilmezem gayrı
Görmezmisin kul zamanın bendini
Göster imanından gelen kendini
Lal olursan yıkar senin bendini
Aksın gözyaşlarım silmezem gayrı
Harun-i der merdane yar olacak
Ne alamettir cemalin solacak
Her canlı ölümü elbet tadacak
Topraktan başka yol görmezem gayrı
Siir
Harun yıldırım
Beymim diyor gelme sakın oyuna
Düşme şeytanın degirmen suyuna
Benzetmiş kendini arap tayına
Vuralın çöllere gidelim diyor
Baktım gafillerin hepsi zirvede
Baktım müminlerin hepsi mekkede
Baktım adak tutanlar hep tekkede
Keselim kurbanı yiyelim diyor
Harun yarap bider yarnar kavrulur
Kum tanesi gibi uçar savrulur
Allah,der dizleri büker kıvrılır
Yatayım secdede öleyim diyor
Harun yildirim
Semâyı dokudum arzı belledim
Alemi seyrettim hakkı özledim
Dünya denilen çarklı degirmenin
Suyunu kim verir görmez misin
Dogru yolu gören yolundan şaşmaz
Agla habibime denizler taşmaz
Fizana sürsen de allım kırışmaz
Hızır yanımda gelir görmez misin
Kullar içinde yunusdan sorbeni
Kim çözmüş alemin bilmecesini
Kevserdeki huriler dilber gibi
Şefaat,kar kul bekler görmez misin
Kah, dünyayı satar boşarım
Kah. Körsü gibi kabirimi eşerim
Kah, kanatlanır semaya uçarım
Alemi seyrederim görmez misin
Ölmeden helallik gerek hastaya
Vermeyen kalır yazılır listeye
Ne mutlu muhabbet olan ustaya
Cırakken kalfa oldun görmez misin
Sanmışız dünyayı altın bir kafes
Dikenden korkmuş gül yok gayrı heves
Yatmadan mahbere al bir abdest
Yolun sonuna geldin görmez misin
Harun yildirim
Güller diyarindan siirler
Ne taş kalplisin kurşun delmez
Ben koşarım bir adım gelmez
Nankör dediler şükür bilmez
Selamı sabahı kesdin ben
O çehreyi gördüm ki hele
Nazından şeytan catlar bile
Cilveye bak vermiş el ele
Durdugum yerde öldüm ben
Ask kapisina hafif vurdum
Kim var icerde diye sordum
Tuttum kalbimi ona verdim
Kapıyı çarpmadan gidiyorum ben
Ayın yıldızı kovdugu yerde
Kalbin yüregi bogdugu yerde
Sevdaların dogdugu yerde
Seni birakip gidiyorum ben
Harun yıldırım
Alim sanma her,gideni mektebe
Akildadir en büyük mertebe
Aklin yolundan git eyy insan oglu
İlimi sarsan anlatamassın merkebe
Harun yildirim
Yol mu dinler şahlandı kırat behey kükresin
Sokak köşeleri kıvrım kıvrım sıra sıra
Nalları düştü atımın küheylan neylesin
Kendimi vurdum taşlı ıslak kaldırımlara
Aniden bir gölge gördüm köşeyi dönerken
Kaybolu verdin gel arkamdan gel dercesine
Kin tohumu ekmiş yollara lütuf bitmeden
Saray sofrasında kuru ekmek yercesine
Harun yildirim
Yazdıkça şiirlere çul serdim
Yandımda gülistana gül derdim
Gördükce üsdadlara yol verdim
Boynu ince bir kul etti beni
Kalem elimde defter kıvranır
Kötü yazamam yüzüm kızarır
Bak satırlar sayfaya uzanır
Şiir kervanında şaiir etti beni
Boş yazanın ahvaline yazık
Hatırlatır be! dört dogru çizik
Yalan sôzlere içim hep ezik
Şaiiri gören göz etti beni
Harun yildirim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!