Hasretinden eriyip kül oldu dağlar
Yoksun diye meyva vermedi bağlar
Yüreğim senin için her daim ağlar
Ben seni bir türlü unutamadım
Baharlar seninle gitti gelmiyor
Ağladım duydun mu aktı gözyaşım
Beyhude zamana bir ah çekerek
Utandım gelmedim eğildi başım
Yağmurda ıslandım boş bekleyerek
Verdiğim emekler ihanet etti
Sende sonsuzluğu bulduğum zaman
Ruhunla yek vücut olduğum zaman
Aşkınla lebalep dolduğum zaman
Tabibsiz hasta gibi mahkumum
Filizlenip yeşerse sevgi ağacım
Yağmuru seviyorum sırf senin için
Yağdığı için
Dünyayı seviyorum senin gibi
Bir nadide çiçeği barındırdığı için
Anneni seviyorum seni doğurduğu için
kısacası gülüm tarifi mümkün olmayan
Ömür mevsiminin gülleri soldu
Keşkahlar çekerek yastadır gönlüm
Yaşanmamış ömrün vadesi doldu
Sonsuz duygulara postadır gönlüm
Yeniden dünyaya gelseydim eğer
Yine yağmurlu bir eylül akşamı
Umutsuz darmadağın viraneyim şimdi
Ruhsuz aşklara verdim kafamı
Yadellerde yalnız divaneyim şimdi
Teselli etme istemem gözlerime bakmadan
Bir kız sevdim karlı bir akşam
Okul çıkışında görmüştüm onu
Kampüste saatler ona akardı
Temiz bir gönülle sevmiştim onu
Utangaç ceylana benzerdi yüzü
Hergün boynu bükük garipler gibi
Ömrümü ellerime almışım Ana
Hayat bir karanlık görünmez dibi
Gün ışığında açıkta kalımışım Ana
Yarını düşünmüyor bugünü yaşıyorum
Gezdim gördüm durdum hayat dediğin
Feleğin çarkında gezinmek imiş
Dünya dardır diye sanıp gittiğin
Meçhulden meçhule ince yol imiş
Ay düştü geceye sen neredesin
Yağmur ol boran ol gel gayrı gülüm
Gittiğin zamanın hangi yerdesin
Sevgi ol hicran ol gel gayrı gülüm
Bulunmaz derdimin dermanı sende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!