1974 yılında Kastamonu’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini bu ilde tamamladı. Lisans eğitimini, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (2001), master eğitimini Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde başarıyla tamamlayarak "BİLİM UZMANI" ünvanı aldı (2005). DOĞAN, hâlen akademik çalışmalarına devam etmektedir. Harun DOĞAN, kamu kurumlarında müdür yardımcısı, müdür başyardımcısı ve müdür olarak görev yaptıktan sonra, 2014 yılında İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'ne bağlı bir devlet kurumuna Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Müdürü olarak atanmıştır. Aralık 2019 yılında müdürlükler arası rotasyon sebebiyle aynı kurumda Bilgi İşlem Daire Müdürlüğü'ne, Haziran 2020'de Kent Tarihi ve Tanıtım Müdürlüğü'ne, Mart 2021 itibariyle de Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne, Mayıs 2022 itibariyle tekrar Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Müdürlüğü'ne, Ağustos 2023'te Kütüphane Hizmetleri Daire Müdürlüğü'ne, 2024'te Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne atanmış olup, halen bu görevi sürdürmektedir. Ortaokul öğrenciliği yıllarından itibaren edebiyat ve musiki ile meşgul olan Harun DOĞAN, Türk Sanat Musıkisi alanında çalışmalarda bulunmaktadır ve Ankara Devlet Konservatuarı (Mamak Belediye Konservatuarı) mezunudur. 2009-2014 yılları arasında Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Musıkisinde ve TRT Ankara Radyosu'nda korist ve solist olarak görev yapmıştır. Harun DOĞAN’ın 71 (yetmiş bir) civarında şiiri yanında, güftesi ve bestesi kendisine ait olan 2 (iki) eseri ile, 2 (iki) ayrı bestesi mevcuttur.
Eserleri:
1- “Şia’da Takiyye Anlayışı”, (KONYA-2003) ]
2- Şeyhü’l-İslâm İbn-İ Kemâl’in “Risâletü’l-Münîra Fi’l-Akîde” adlı eserini “İnançta Aydınlatıcı Mesaj” adıyla ilk defa Arapça'dan Türkçe'ye çeviri, (KONYA-2003)
3- “Şia’da Ric'at Anlayışı”, (KONYA-2004)]
4- “Gitme”, Makam: Muhayyer Kürdî, Form: Şarkı, Güfte ve Beste: Harun Doğan
5- “Yoksun”, Makam: Hicaz, Form: Şarkı, Güfte ve Beste: Harun Doğan
6- “Bir Bahar Akşamı”, Makam: Muhayyerkürdî, Form: Şarkı Güfte: F.Edip BAKSI-Beste: Harun Doğan
7- “Yeter Allah’ım”, Makam: Muhayyer Kürdî, Form: Şarkı, Güfte: Ahmet Tataroğlu - Beste: Harun Doğan
8- "Benim Aşkım", Makam: Kürdî, Güfte ve Beste: Harun Doğan
Eserleri
Eserleri:
1- “Şia’da Takiyye Anlayışı”, (KONYA-2003) ]
2- Şeyhü’l-İslâm İbn-İ Kemâl’in “Risâletü’l-Münîra Fi’l-Akîde” adlı eserini “İnançta Aydınlatıcı Mesaj” adıyla ilk defa Arapça'dan Türkçe'ye çeviri, (KONYA-2003)
3- “Şia’da Ric'at Anlayışı”, (KONYA-2004)]
4- “Gitme”, Makam: Muhayyer Kürdî, Form: Şarkı, Güfte ve Beste: Harun Doğan
5- “Yoksun”, Makam: Hicaz, Form: Şarkı, Güfte ve Beste: Harun Doğan
6- “Bir Bahar Akşamı”, Makam: Muhayyerkürdî, Form: Şarkı Güfte: F.Edip BAKSI-Beste: Harun Doğan
7- “Yeter Allah’ım”, Makam: Muhayyer Kürdî, Form: Şarkı, Güfte: Ahmet Tataroğlu - Beste: Harun Doğan
8- "Benim Aşkım", Makam: Kürdî, Güfte ve Beste: Harun Doğan
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!