Yine kentin sessizliğine bürünmüş karanlık bir gece,kulaklarıma ayrılığı fısıldayan tatlı bir hüzün rüzgarı ve karanlığın orta yerinde yapa yalnız bir ben..Baş kaldırıyor yine dilimdeki hüzünbaz kelimeler,gidişinin ardından öznesini yitirmiş karmaşık cümleler,,ve aşka dair tutulmamış sözler...HARUN ÇALPAN
Sonu gelmez bir sevda türküsüydü sana olan özlemim.Ardı arkası kesilmeyen artçı acıların yaşandığı yaralı bir coğrafya,hasret yağmurlarının ardında beliren gök kuşağında üç renk,kilit vurulmuş bir dil,ve tel örgülü sınırlara sürülmüş kayıp bir özgürlük..Gidişinle astım tel örgülere bir bir umutlarımı ve bahtım rengine bürünmüş yarınlarımı..Şimdi zılgıtlar eşliğinde uğurluyorum tel örgülerden öteye kara sevdamı.
Bak sevgili..Yine akşam oldu.Kanıyor gönlümde açtığın yara,elimde zuladan kalmış son cigara..Ateşinde SEN,dumanında BEN..Avuçlarıma dökülen küllerinde ise; Giderken Çalpan'da unuttuğun yarım kalmış gülüşlerin işte...
Dönülmez bir akşamın ufkundayım yine,Çaresizlik tavında demini tutarken yalnızlığım güneşi doğmayan sabahlara nöbetçi kalır uykuya hasret yorgun gözlerim..Yarını olmayan bir hayata gebedir yaralı düşlerim.Güneş görmeyen umut tarlasına her gün bir umut tohumu eker yaralı kalbim yalan sevdalara inat..Kimbilir belki birgün karanlığın orta yerinde onu da saracak bir el çıka gelir.Çalpan'ı böylesine yaralayan ellere inat...
Dur gitme..Gidişinle solar bu beden.Yaz bahar kışa döner,gökyüzünde mavi gider.Her yanı karanlık bulutlar sarar,kente düş kırıkları yağar.Sokaklar yasa boğar, lambalar söner..Yağmurlara esir kalır cadde boyu kaldırımlar..Ve sele kapılır gider umutlarım,düşlerim, ve mavi gülüşlerim.Dur gitme...
Ne kadar zor bilir misn? Gidişinle yıktığın hayalleri yeniden kurmak,Yaktığın şiirleri yeniden yazmak..Artık o sensiz devrik cümlelere ellerim titremeden sensizliği hece hece işleye bilmek... Söndürdüğün ateşi ayrılığın rüzgarında yeniden yaka bilmek ne kadar zor bilir misin? .. Ve seni sensiz yaşamaya çalışmak...Bir ölünün gözlerindeki solmuş umutları yeniden yeşertebilmek gibi...
Dünü senli, bugünü sensiz,yarını meçhul bir yaşamın öyküsüydü benimkisi..
Ve ben; yokluğunun cehennemin de kavrulurken,gülüşünün cennetine sığınan bir günahkâr. Tek duası seni son defa görebilmek olan.
Neyleyim şimdi senden ayrı per perişan bu canı. Kenan'da kurulmuş aşkın pazarında satarım. Satarım da alan bir SEN bulunmaz.
Yusuf'un düştüğü dipsiz kuyulara atarım.
Atarım da bulan bir SEN bulunmaz...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!