Ah İstanbul! Bırakmayacaktım seni bir otogar köşesinde,
Başımı yaslayıp bir otobüs camına ağlamayacaktım.
Ama sen de dağıtmayacaktın saçlarımı bir vapur iskelesinde
Tuzlu suyu vurmayacaktın bir vapurun metal yalnızlığına
Martıları koymayacaktın güneşin önüne
zaman kadar
mevsim kaygılarım doğar yokluğun bağrından
eksiksiz yaşanmamışlıklar adına çığlıklarım
romansı bir yağmur patlar kayalarıma
vardır her kayanın bir kum hali
En sarı yaprak, en sıcak yazdan düşer,
Hiçbir yağmur kurtaramaz hiçbi yaprağı.
Acımasız bir yer çekimi tutar elinden.
Ve her düşüşte büyür yeşil bir iklim hayalim.
Yavaş yavaş soğuk yürür çocuk parmaklara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!